Bir derdim var. Cinsiyetçilik değil. Kadınlar çanta takıyor,
erkekler takamıyor gibi bir meselem yok. Taksınlar. Hatta
isterlerse portföy taşısınlar, isterlerse kroşe örgü clutch...
Canları ne isterlerse! Ama mesele başka. Mesele şu, erkekler çanta
takmaya başladıktan sonra olanlar oldu. Çünkü çanta takıyorlar ve
sürekli unutuyorlar. Bir bakıyorsunuz beach'te şezlongda kalmış,
bir bakıyorsunuz restoranın koltuğunda en çok da buggy bekleme
alanlarında. E tabii ki bir 'insanlık görevi' olarak içini açıp
sahibine ulaşmaya çalışıyorsunuz ve o da ne? Şaka gibi ama içinden
silah çıkıyor. Hayırdır? Çanta mı, cephane çuvalı mı?
Bir çantaya bu kadar şey nasıl sığar demeyin. Sığıyor. Özellikle
çapraz asılan, göğüste gezdirilen, vücuda yapışık o 'şişkin'
çantalara dikkat. Çünkü orada bazen güneş gözlüğü değil, güneş gibi
parlayan tabancalar yatıyor. Ve hiçbir mekanın kapısında, hiçbir
beach club'ın girişinde, hiçbir restoranın resepsiyonunda bu...