Müzik, yalnızca bizi rahatlatan ya da alıp götüren bir şey
değil; bundan öte bir şey, bir ideoloji.
'Bir insanın ne tür müzik dinlediğine bak, nasıl biri olduğunu
anlarsın' diyor dünyaca ünlü yazar Paulo Coelho, 'Portobello
Cadısı' kitabında.
'Burada ne işim var?' der gibi bakan insanlardan ziyade, iyi
müziğin peşinde olan, ideolojisi olan güzel insanlar var 9.
Uluslararası İstanbul Opera Festivali salonunda.
MÜZIĞI RUHUNUZLA DINLEYIN
Sabah Gazetesi ve ATV'nin medya sponsoru olduğu festivalin perşembe
günü gerçekleşen muhteşem açılış konserinden bahsediyorum.
La Scala Akademi'de Leyla Gencer'in öğrencisi olan ve 'Operanın
Angelina Jolie'si olarak adlandırılan ünlü soprano Nino
Machaidze'ye şef Antoni Pirolli yönetimindeki İstanbul Devlet Opera
ve Balesi Orkestra ve Korosu eşlik etti. Salonu tıklım tıklım
dolduran sanatseverler, müzik ve büyüleyici ses karşısında adeta
kendilerinden geçti.
İlk kural; gözlerinizi kapatın ve müziği ruhunuzla dinleyin.
Gözlerimi kapatıp 'O notalarla ne anlatmaya çalışıyorlar acaba?'
diye düşünüyorum.
Eminim herkes kendi ruh haline göre yorumluyordur.
Salonda harika bir dinleyici kitlesi var. Bu tür konserlerde
genelde büyük yaş ortalamasıyla karyılaşılır ama bu festivalde
seyircinin genel olarak gençlerden oluştuğunu görüyorum.
İnanılacak gibi değil; gençleri görmek son derece umut verici,
umarım hep böyle devam eder.
FESTIVALDE NELER VAR?
Festival kapsamında, dünyaca ünlü başyapıtlar sahnelenecek.
'Saraydan Kız Kaçırma', 'La Traviata' ve 'Zorba'; ölümsüz
müzikleri, konusu ve dönemlerini yansıtan kostümleriyle unutulmaz
izler bırakacak.
Ulusal ve uluslararası sanatçıların katılımı ile sanatseverlerle
buluşan festival, yaklaşık 12 bin opera severi büyülü bir yolculuğa
çıkaracak.
Festival, Mozart'ın dünyaca ünlü başyapıtı 'Saraydan Kız Kaçırma'
ile devam edecek. Geçmişten günümüze klasikleşen ve görkemli
prodüksiyonuyla büyük beğeni toplayan 'Saraydan Kız Kaçırma'
operası; Yekta Kara'nın rejisiyle, Şef Zdravko Lazarov
yönetimindeki İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından 28-29
Haziran'da üst üste iki gece İstanbul Arkeoloji Müzeleri bahçesinin
büyülü atmosferinde sahnelenecek.
Macerata Opera Festival, farklı dekor anlayışıyla ilgi çeken
prodüksiyonu 'La Traviata' ile festivalde olacak. Özellikle ayna ve
projeksiyon kullanılarak uygulanan dekoru ve kostümleriyle son
yılların en çok ilgi çeken prodüksiyonu olan 'La Traviata',
festival için özel olarak İtalya'dan geliyor.
Opera denildiğinde akla gelen ilk isimlerden Giuseppe Verdi'nin
ölümsüz eseri 'La Traviata'da 'Violetta' rolünü, Avrupa'nın en
önemli sahnelerinde başrol söyleyen gururumuz Türk soprano Burcu
Uyar üstlenecek. Türkiye'de aldığı şan eğitiminden sonra Fransa'da
sanat yaşamını sürdüren Uyar, özellikle 'Gece Kraliçesi', 'Olimpia'
ve 'Violetta' gibi zorlu rollerde Avrupa'da aranan bir isim olarak
ülkemizi başarıyla temsil ediyor. 3-4 Temmuz'da sahnelenecek eserde
ayrıca; dünyanın önemli operalarında başrol oynayan tenor Georgio
Oniani ve dünyanın en önemli baritonları arasında sayılan Vladimir
Stayanov da bulunuyor.
Dünyanın en popüler eserlerinden olan ve 35'ten fazla ülkede
sergilenen 'Zorba', 7 Temmuz'da seyirciyle buluşacak. Şef Bujor
Hoinic yönetiminde solo şarkılar ve korolu bölümler ile dikkat
çeken eser, Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından
sahnelenecek.
Özetle, bu konserler kaçmaz.
Festivalin diğer konserlerinde sizinle de buluşmak dileğiyle...