Bu hafta size New York'ta Türk motifleriyle dolu, ünlü aktris
Angelina Jolie'nin de içinde geçtiği bir günü anlatacağım. Şehrin
ortasında ama sanki zamanın dışında bir yerdeydim.
Bir atölyeyi ziyaret ediyorum. Angelina Jolie'nin kurduğu ve
kadınları odağına alan bu atölyeye girerken sadece bir sergi değil,
bir direniş mekanına adım attığımı hissettim. Burası bir çığlık,
bir dayanışma zinciri gibiydi. Ve ben de zincirin bir halkası
oldum.
Atölyeye adım attığım anda burnuma Türk kahvesi kokusu geldi. Evet,
yanlış duymadınız. Menünün en tepesinde yer alan içecekti bizim
kahvemiz. Yanına bir de hurma koymuşlar. Hemen sordum yorumlar
nasıl diye, çok sevildiğini o yüzden menünün en üstüne koyduklarını
söylediler. Geçen sene ilk açıldığında kahve 4.75 dolardı şu an
7.50 dolar! Ama mesele para değil, mesele temsil. Bizim kahvemiz,
çok kültürlü direnişin sembollerinden biri olmuş.
Kahvemi içtikten sonra alt kattaki sergiye iniyorum. Ünlü oyuncu, İran'daki kadın hakları mücadelesine destek...