Mayası
Bozuk iki anlamda kullanılır.
Misal yoğurt ve peynir
yapılırken kullanılan maya tutmamışsa “Mayası
bozukmuş” denir.
İkinci bir
anlamı daha vardır Mayası Bozuk tanımının ve
genellikle yeryüzünde insan sıfatıyla gezen kimi canlılar ya da
teşekküller için kullanılır.
Anne ve
babalarının yalnızca bu dünyada boy göstermesine
sebebiyet verdiği ama belli bir yaştan sonra
oluşumunu DIŞ FAKTÖRLERİN belirlediği
teşekküllerdir bunlar.
Bu oluşumda tahmin edersiniz
ki ahlak, zihinsel tekâmül ve
akıl TEMEL DEĞERLER kavramı
içinde yer alırlar.
Ailenin devre dışı
kaldığı bu canlı formlarının “Değerler
sistemini” içinde
bulundukları ortamlar belirler ki
bunları DIŞ FAKTÖRLER olarak
niteleyebiliriz. Eğer DIŞ
FAKTÖRLER bozuk ve çürümüş ortamlarda beslenmişse
ve temel değerler dediğimiz ahlak, zihinsel yapı ve
aklı deformasyona uğratmışsa o sözünü
ettiğimiz insan suretindeki CANLI
FORMLARI ortaya çıkıyor. Biz
onları MAYASI BOZUK diye
tanımlayabiliyoruz. Bu bir hakaret değil, tespit.
Bunu
bildiğinizde Sözcü’nün patronları, yöneticileri,
başyazar ve yazarları hakkında fikir
sahibi olabiliyorsunuz.
Örnekleriyle sıralayalım:
FETÖ yancılığı.
Darbecilik yapma
saplantısı.
Her dönemde darbecilerin
yedek lastiği olmak.
Asparagas haber
yapmak.
Yalan, iftira
atmak.
Suçları ortaya çıkınca inkâr
etmek.
Bakıldığında bunları rahat rahat
yapabiliyorlar.
BİRKAÇ
ÖRNEK:
* Söz gelimi, sırf iktidarı
yıpratmak adına manşetleriyle her türlü yalanı attılar.
* 2015 yılının
sonunda “Şimdi Cemaat’i destekleme zamanı, FETÖ diye
bir terör örgütü yoktur, uydurma, Cemaat’in terörle ilgisi
yok” diyen adam mahkemede “Ben onların
terör örgütü olduğunu bilmiyorum” diyebildi.
* Bir diğeri Enis
Berberoğlu için köşesinde “FETÖ
imamı” diye çamur atıp, mahkemedeki duruşmada köşeye
sıkıştırılınca “Biraz abartmışım” diye
yan çizdi ve teflonluğa devam etti.
*17-25 Aralık yargı darbesinin ardından FETÖ’nün çıkardığı
KARŞI adlı gazetede asıp kesen ve sosyal medya
hesabından “Karşı’nın sürmanşetindeki MİT Raporunu
bize Cemaat verdi, ‘Nasıl’ı Karşı’da” diye yazıp FETÖ
bağlantısını itiraf eden hırtın patronu Sözcü’de iftiralarını
sürdürmekte.
*İş bu tetikçi kahyası
bir BİLGİ”den hareketle hayal
mahsulü hikâyeler döşenerek algı çarpıtması
ve itibar suikastları yapmakta.
* Hepsinin sahibi
bizim patronumuza komplo kurmak
için hacker gençlerle
münasebet kurdu.
* Derin
FETÖ’cülerle 15 Temmuz gecesi ve sonrası irtibatı
ortaya çıkınca önce photoshop diye işi velveleye
verip, videosuyla ispatlanınca mırın kırın etti.
Dahası var.
ERTUĞRUL
AMCA!
Evet, özellikle altını çizerek
ona böyle hitap ediyorum.
Biliyorum, tehdit,
şantaj, AJAN KULLANMAK senin uzmanlık alanın ama biz
de dürüst, namuslu insanlarız be!
Kapı gibi imanımız, inancımız
var.
Ana babamız bizi böyle
yetiştirdi.
Bilmiyorum bu
kavramlarla tanışıklığın var mı?
Çok sıkıştığını da
anlıyoruz. FETÖ firarisi Erhan
Başyurt ile ortalığa saçılan ve Türkiye
gazetesinde yayınlanan
görüşmelerinde “En iyisi yurt dışı, huzur
var” demiş olduğunu da okuyoruz.
Ve enteresandır ki bu vesileyle
senin hakkında neler neler
neler öğrenmiş bulunuyoruz ve
hakikaten şaşkınlıklara gark oluyoruz.
Belli ki paniktesin ve bu
yüzden beni ve Cem Küçük’ü tehdit
edip hakkımızda suç duyurusunda bulundun. Bir de
tutup Sözcü okurlarından himmet dilenerek onların da
bizler hakkında savcılıklara şikâyette
bulunmasını istedin. Bunu
yaptırdığın Genel Yayın Yönetmenin Metin Yılmaz ve sen
ne denli gülünç duruma düştüğünüzün farkında bile
değilsiniz.
Ne zavallılık.
Sözcü okurlarını bize
karşı KIŞKIRTIP çakallıklarınıza
taraftar bulabilirsiniz ama amacınıza ulaşamazsınız. Bizim Sözcü
okurlarına hakaret ettiğimize dair sıraladığınız
yalanları ve iftirayı da mahkemelerde yalayarak
yutacaksın.
LAKİN, şunu da
söylemeden geçmeyeyim.
Ertuğrul Amca!
Bu “Öcüü!” tehdidine çok güldük ama
yalan dolan haberlerinizle uyuşturduklarınızdan biri
sizi EZKAZA CİDDİYE ALIR da kılımıza zarar
gelirse şunu bil ki sorumlusu başta sen,
sonra Metin Yılmaz ve diğerleridir.
Bizi gülüp eğlendirseniz de bu
uyarı da TARİHE BİR NOT DÜŞMEK
ADINA yapılmış olsun.