New York’un tiyatro
merkezi Broadway’de, bir oyun
sahnelenmeden evvel ön gösterim için Boston’a
götürülür. Hâlâ öyle mi bilmiyorum. Orada oyun test edilir,
seyircinin tepkisi ölçülür ve eğer başarılı bulunursa
Broadway’de sahneye konulurmuş. Tiyatro
eleştirmenleri de oyunu prensip olarak Boston’da
izlemezlermiş...
Bugünlerde Boston örneğindeki
gibi Venezuela’da böyle bir oyun
sahnelenmekte.
Aynı oyunun, 31
Mart seçimlerinin hemen ardından
gerçek prömiyerini Türkiye’de
yapacağının müjdesini şimdiden verebiliriz.
Oyunun
ismi: “Demokrasinin adı yok”...
Venezuela’daki
oyunun başrolünde çakma bir Cem
Uzan var. Turuncu devrimlerinin foseptiğinde artık
iyice ezberletilen klişe, karton bir
tip bu; adı Jean
Guaido. Genç ve görünüşten hallice, eğitimli, tabii
dinamik görüntü için kolları sıvanmış beyaz
gömlekli. Mason ve darbeleri çok seviyor. Darbeyi
destekleyen televizyonu da savunuyor, darbeci askerlere Maduro’yu
devirme çağrısı da yapabiliyor. Ama Batı’ya göre
ülkeye demokrasiyi getirecek kişi
o. Çünkü Venezuela’da “Demokrasinin adı
yok” onlara göre.
Nereden biliyoruz?
İngiltere Kraliçesi’nin
40 haramisinden biri olan Bank of England’ın yaptığı
açıklamadan.
Maduro gıda
ithalatı yapmak için Deutsche Bank’ın
istediği 1,3 milyar dolarlık teminatı Bank of
England’a ALTIN olarak yatırıyor. İthalatını
yapıp borcunu da ödüyor ama
altınlarını Bank of England’dan alamıyor. El
koyuyorlar çünkü. Kraliçe’nin haramisi
sebebini “Venezuela’da demokrasi
yok” diye açıklıyor.
İzleyenler, ilk sahnelerinde
ambargolarla, ekonomik saldırılarla krize sokulan
ülkenin, iş bilmez ve beceriksiz
liderinin yüzünden bu acı tecrübeleri yaşadığını
idrak ediyor.
Devam edelim.
Böyle olunca ne yapılıyor,
derhâl o beceriksiz lider Maduro’ya
ihtar çekiliyor:
“Bir hafta içinde seçime
git yoksa fena olur!..”
Suudi Arabistan’da
demokrasi olduğu için onlardan seçim
istemiyorlar. Mısır’da da demokrasi
var, keza oradan da istemiyorlar.
Zaten oyunun hem acıklı hem de en çok güldüren
sahnelerinden biri bu.
Sonra başrol oyuncuları hep
birlikte el çırparak yeniden sahneye
geliyorlar, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel
Beyannamelerini törenle çöpe atıyorlar.
Oyunun yazılan ama henüz sırası
gelmeyen sahnelerinde ise JEAN
GUAİDO adlı ÇAKAL’ın devlet
başkanı olduğu ve Venezuela’nın sınırsız petrol yataklarının
artık “Emin ellere” geçtiği
görülecek.
AYNI OYUNUN TÜRKİYE PRÖMİYERİ NE
ZAMAN?
Eğer oyun başarılı olur ve
tutarsa Türkiye’de de
sahnelenecek yukarıda söylediğim gibi.
Hatırlayacaksınız bu başyapıt
Türkiye’de daha önce de sahnelenmişti. Eser sahiplerinden sızan
bilgilere bakılırsa 15 TEMMUZ’DAKİ
VERSİYONU niteliğindeymiş ama farklılıkları
olacakmış.
Gün sayılıyor. Tiyatro
eleştirmenleri 31 Mart seçim
sonuçlarının ilan edilmesinin hemen ardından sahneye konulacağını
açıkladılar.
Tek
sıkıntı şimdilik başrolü
oynayacak ÇAKAL henüz tam olarak tespit
edilemedi. Malum, kocamış kurtlar ve 15 Temmuz öncesi
eserin sonunu ifşa ederek ciyak ciyak öten dişi çakalların ipliği
pazara çıktı.
HAKİKATE DÖNELİM
Türkiye halkı
olarak bu klasik
başyapıtı neredeyse ezbere biliyoruz.
Hangi fitnelerden beslendiğini, yönetmenin, oyuncuların, yan
rollerin kimlerden oluştuğunu, senaryonun nerede yazıldığını;
hepsini.
Hem MHP
lideri Devlet Bahçeli hem de
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu durumun
farkında. Bu seçimin aynı zamanda BEKA
MESELESİ olduğunu söylemeleri boşuna değil.
Her iki liderin de "Zillet
İttifakı" ve bazen de "İllet İttifakı" olarak
tanımladıkları “Millet İttifakı”nın
bileşenleri ise CHP’den İYİ Parti’ye, HDP’den PKK’ya
dek hayli geniş bir yelpazeyi kapsamakta. Bu zilletin
içinde görünmemekle birlikte Saadet
Partisi çok daha sinsice bir oyun planıyla seçime
ayrıca girerek AK Parti’nin oylarını bölmeye
hazırlanıyor.
Eğer başarılı olurlarsa
yapacakları belli. Venezuela
planı işleyecek.
İKİ SEÇENEKLİ OYUN
Diyelim ki Cumhur İttifakı yüzde
50’nin biraz altında oy aldı. Haydi bakalım “Seçimleri
kaybettiniz, çoğunluk bizde, derhâl erken seçim” diye
yırtınacaklar.
Siz istediğiniz
kadar “Kardeşim, bu yerel seçim, ülke
yönetimi belirlenmediği için seçmen
rahattır ve yerel adaylara olan
güven öne çıkar? AK Parti 2009’daki yerel
seçimlerde yüzde 39 oy (SP’ye giden
yüzde 5, Fakıbaba benzeri yanlış adaylar) almıştı. O zaman mesele
yoktu da şimdi mi var?” deyin,
faydasız. İttifakın tüm şirretleri koro
hâlinde çığırtkanlığa başlayacak.
Burada ABD’nin
doğrudan aparatı FETÖ
devreye girip ülkeyi
karıştırmak ve 'Zillet İttifakı’na destek için gerekli
kışkırtmaların fitilini ateşleyecek.
Bu kışkırtma modellerinin hepsi eminim
şimdiden belirlenmiştir.
Bu arada CNN, Fox News, NYT,
WSJ, BBC, Le Monde, Bild, Sözcü, Cumhuriyet, Fox tv, Halk tv, vb.
tüm yayın organları OYUNU öve öve
göklere çıkaracaklar. Seyirci ve katılım sayısı artsın diye
tabii.
31 Mart’ta beklenen
sonuç çıkmazsa da başka bir plan hazır.
Yaygara korosu başlayacak:
Seçimlere hile
karıştırıldı!!!
Bunun üzerine
yine aynı senaryo devreye
sokulacak.
ÜZGÜNÜM, OYUNUN SONUNU BAHÇELİ AÇIKLADI,
BEN DEĞİL
Hay Allah, oyun hakkında epey
bilgi verdik değil mi? Heyecanı ve gazı kaçmamıştır
inşallah. Ama bakın sonunu söylemedim. Ancak size
kötü haberim var. MHP lideri Devlet
Bahçeli birkaç ay evvel oyunun sonunu açıklamıştı,
üzgünüm:
“Eğer Türkiye yeni bir
işgal girişimine maruz kalırsa, bu defa hiçbir suçlu ve hain sağ
kalmayacaktır. Varlığımıza göz koyanların gözünü oyarız. Alayını
cehennemin dibine kadar kovalar yediklerini içtiklerini
burunlarından fitil fitil getiririz.”
Neyse, ortaya çıktığına göre ben
de ifade edebilirim.
Evet, OYUNUN
SONU böyle olacak.