İyi Parti Genel
Başkanı Meral Akşener, geçmişte İçişleri Bakanlığı
yapmış bir siyasetçi olduğunu
hatırlatarak “O annelerin feryadının çözüm
adresi, bir partinin kapısı değil, devletin
kapısıdır. Vatandaşı bir siyasi partiden talepte
bulunmak zorunda
bırakmak ciddiyetsizliktir, yönetim
zaafıdır" dedi.
Akşener’e hak vermemek
elde değil. Geçmişte İçişleri Bakanlığı yapan bir
siyasetçi olduğunu hatırlatması nedeniyle
sözleri kendi açısından doğru.
Bu sayede Meral
Hanım'ın bakanlık ve siyaset yaptığı dönemlerde,
kuyulardan cesetlerin toplandığını, “Beyaz
Toros”larda gezenlerin gece yarıları kapısına dayandığı
evlerden adam kaldırdığını ve bu insanların evlerine dönemediğini,
sorgularda “tamamen doğal
nedenlerle” hayatlarını kaybedenlerin
olduğunu, failleri bulunamayan cinayetlerle,
suikastlarla birtakım Kürt iş adamlarının öldürülüp yol kenarlarına
atıldığını da hatırladık. Umarım şu an ittifak
yaptığı HDP’nin Eş Başkanı Pervin Buldan da hatırlayacaktır. Kocası
Savaş Buldan o faili meçhullerden birinin kurbanıydı çünkü.
Sayın
Akşener, İçişleri Bakanı olduğunda devlet
içindeki birtakım
çeteler, bizatihi kendisinin bilgisi
dâhilinde bu işleri yapıyor olmalıydılar ki
bugün “Vatandaş kaybolan evladını partiden değil,
devletten talep eder” diyor. Akşener’in İçişleri
Bakanlığı bir yıldan kısa sürdü ama bugün o
dönemin faili meçhuller ve ceberut devlet
dönemi olarak anılması kendisiyle birlikte aynı
zihniyette olanların eseri. Ve o dönemden bugüne dek seslerini
duyurmaya çalışan Cumartesi
Anneleri diye bildiğimiz anneler
de doğal olarak DEVLET’ten
istiyorlardı evlatlarını. Çok iyi biliyorlardı
ki evlatlarını katleden, cesetlerini bile vermeyen
devlet, Meral Akşener’in İçişleri
Bakanlığı’nı yaptığı devletti.
Dolayısıyla Meral
Akşener Diyarbakırlı Anaların dramını ve evlatlarının
durumunu kendi dönemiyle özdeşleştirerek hedef
saptırıyor. Akşener Diyarbakırlı anaların evlatlarını
DEVLET’in değil PKK’nın kaçırdığını, HDP’nin de bu işe “Aracı
Kurum” olarak taşeronluk yaptığını bilmiyor mu
sizce? Nedim Şener’in
deyimiyle PKK’nın ofis açamayacağı için HDP’yi
kullandığından habersiz mi? Tabii ki değil. Tüm
analar çocuklarının HDP il binasından kaçırıldıklarını söylüyor.
Dolayısıyla da bu "aracı kurum” vasıtasıyla çocuklarını PKK’dan
istiyorlar.
Ancak Sayın
Akşener “Devlet
zaaf içerisindedir” derken eski müktesebatından
nükseden çeteci ve Beyaz Toroslu günlerin yeniden geri gelmesini
istiyor olabilir. Şimdi kafa karıştırıp, bir taşla birkaç kuş
vurmak da istiyor. Hem iş birliği yaparak Başkan Erdoğan’ı devirmek
üzere stepne olarak kullandıkları HDP’yi ürkütmeyip
sırtını sıvazlayacak, hem de o ceberut devlet anlayışının
faşizan ruhunu temsil eden bir isim olması nedeniyle de hükûmeti
sıkıştırıp HDP’yi kapattıracak. Böylece
HDP kapatılınca da çarşı karışacak ve kendisine mama
çıkacak.