Organize işler bunlar. Yukarıda
sıraladığım partilere ilaveten partner ship olarak PKK’nın siyasal
uzantısı HDP de var ama onlar doğrudan taraf oldukları için sinsice
ve sessizce bekliyorlar.
Asıl sinsilik
ise İYİ Parti, CHP ve
HDP arasında katalizörlük görevini üstlenen
FETÖ’de. Tüm elemanlarıyla bu partiler arasında mekik
dokuyarak topluca hareket etmelerini sağlayacak taktikleri
veriyorlar. Böylesine eş zamanlı harekete
geçmelerinin sebebi bu.
CHP Grup Başkan
Vekili Özgür Özel’in şirret bir
üslupla Millî Savunma Bakanı Hulûsi Akar’ı hedef
alması, ardından İYİ Parti Genel
Başkanı Meral Akşener’in grup toplantısında
aynı hedefe ateş etmesi bir işaretti. Zaten İYİ Parti’nin faşist
elemanları uzun süredir Suriyeli mülteciler üzerinden
ırkçılığı küllerinden yeniden doğurmak için her türlü
kışkırtmayı yapmaktalar bilindiği gibi. Söyledikleri her
şey yalan ve iftira çıkmasına
rağmen asla özür dilemiyor ve yeni yalanlar üretmeye
devam ediyorlar.
Taksim’de yılbaşı
gecesi Suriyeli gençlerin kendi
aralarında eğlenip Suriye bayrağını
açmaları ise bu organize çete tarafından bol bol
istismar edildi. Yine yurt dışı ağırlıklı trol hesaplar başta olmak
üzere “Suriyeliler defolsun” hastag’iyle kampanya yürüttüler. Bunu
yaparken kullandıkları çirkeflik de şuydu:
“Askerlerimiz
Suriyelileri kurtarmak için savaşırken Suriyeliler
Taksim’de çılgınca eğleniyor. Vatanlarını kurtarmak için savaşa
gideceklerine burada yiyip içip keyiflerine
bakıyorlar”
Ne kadar gıdıklayıcı
ve ırkçılığın ne olduğunu bilmeyen ahmaklara cazip
gelecek laflar değil mi? Bu tahriklere tav olan nice
AK Partiliyi gördüğüm için söylüyorum bunu. Durum ciddi. Bu adamlar
kaos fitilinin ateşleyicileri.
Oysa amaç belli:
TÜRK
ASKERİNİN SAVAŞMA ŞEVKİNİ
KIRMAK.
Sosyal medyadan anbean haberdar
olan cephedeki askerlerimizi moral olarak
çökertmek istiyorlar.
Bunun
adı PSİKOLOJİK HARP’tir. Diğer adı
alçaklıktır. Bunu yapanlar Türkiye’nin “meşru” siyasal partilerinin
mensupları. Artık Türkiye’nin partisi
olduklarından emin değilim.
Tüm karın ağrısının
sebebi Menbiç’te ve Fırat’ın doğusunda PKK-YPG’nin
temizlenip süpürülecek olması.
Oysa yapılan ortada, hedefler
belli. Sıralayalım:
* Türkiye
kendi sınırlarını korumak için savaşıyor. Afrin ve Cerablus
operasyonlarıyla ülkemizin için tehlikeli
olabilecek terörist unsurları; hem DEAŞ’ı, hem PKK’yı
oralardan silip süpürdü. Şimdi de Menbiç ve Fırat’ın
doğusu için gün sayıyor.
* Türkiye
Irak’ta da, Türkiye’nin içinde de terörist unsurlara karşı
savaşıyor. PKK’nın döşediği patlayıcılarıyla, kalleş
kurşunlarıyla yüzlerce askerimiz, Mehmedimiz
şehit oldu. Onlar PKK’lı teröristlerle mücadele
ederken Suriyelileri gündeme getiren ve
kendilerini ne yazık ki TÜRK diye
adlandıran ve bence TÜRKLÜK ile alakası olmayan
alçaklar sürüsü meyhanelere ara verdi mi? Gece
kulüplerinden eksik kaldılar mı? Yunan adaları gezilerine iptal
ettiler de biz mi işitmedik?
* Bu beyaz
Türk trollerin çoğu askerden yırtmanın bir yolunu buldu. Yıllardır
söylüyorum. Beşiktaş’tan, Kadıköy’den, Şişli’den,
Çankaya’dan, İzmir Karşıyaka’dan, Alsancak’tan, Etiler’den,
Nişantaşı ve Teşvikiye’den PKK’nın siyasal uzantısı
HDP’ye bu kadar oy çıkmasının tek sebebi var. PKK ile
mücadelemizde bu ilçelerin ve semtlerin camilerinden
tek bir şehit cenazesinin bile kaldırılmamış olması.
Onlar evlatlarını PKK ile mücadelede kaybetmediler. Bu yüzden
HDP-PKK âşığı oldular, bu yüzden FETÖ darbesine alkış
tuttular.
* Suriyeli gençler kendi
bayraklarını çıkarmışlarsa onlara ancak vatanlarını
sevdikleri için saygı duyulmalı. O gençleri Türk
Silahlı Kuvvetleri silah başına çağırdığı zaman aralarından birkaç
hırt çıksa da koşarak giderler. TSK’nın bugün ihtiyacı varsa bunu
hemen yapar. Ama eğitilmemiş ve gereğinden çok asker,
yarar yerine zarar verir. Savaş
öyle “Düşman al sana bomba” diye
yapılmaz. Savaşacak bir TEK
ASKERİN bile en az 6 aylık
eğitim, kılık kıyafeti, iaşesi, eline verilecek silahı derken
maliyetinden haberdar olan var mı?
* Son sözüm
de muhafazakâr kesimden olup da bu
alçaklar sürüsünün psikolojik harp tekniğiyle sürüklenenler için.
Sizler ne vakit akıllanacaksınız bilemiyorum ama yine de söylemeye
devam edeceğim. Özellikle de ırkçılığın dibini bulan
Almanya gibi bir ülkeden gelip de burada ahkâm
kesenlere. Sizler Alman devletinin Türk bayrağını mitinglerde ve
gösterilerde yasakladığını ne çabuk unuttunuz? Bizler bu yasağı
kıyasıya eleştirip sonra da eğlencesinde bile bayrağını çıkaran
Suriyeliyi tefe koyuyoruz. Son bir not:
Sınırlarında bu kadar sıkıntı
yaşayan, bugün yarın her an bir harekâtın başlayacağı beklentisi
içinde
olan ülkemizde yılbaşının havai
fişeklerle, coşkulu biçimde kutlanması, dünyaya verilen
görüntü Türkiye’nin büyüklüğünü ve
istikrarını gösterir.
Olaya bu tarafından bakın ve
ülkemiz adına şükredin.