Daha ilk gün Medya
Kritik programında söyledim.
Eğer bu kazanın gerçek sebebine ilişkin saklanan bir şey
varsa bu açıkça söylenmeli ve gerçekle yüzleşilmeli. Çünkü gerçeğin
er ya da geç ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır.
PKK’ya KATO Dağı’nı dar eden kahraman vatan
evlatlarından 13 şehit olması hepimizi kahretti ama aynı zamanda
düşündürdü de. Aklımızda deli sorular. Nasıl olmasın, bu ülkenin
atlattığı ve hâlen mücadelesini verdiği PKK ve FETÖ teröründen her
türlü ihaneti beklemek gerekiyordu.
Kaza olması ihtimali giderek güçlendi ama bu acımızı
hafifletti mi?
Yine hayır.
Çünkü bu kez bir başka
haydutlukla karşı karşıyayız.
Sabah’ın Ekonomi Müdürü ve yazarı Şeref
Oğuz’un tam isabetle kaydettiği gibi kamudaki
haydutlar bunlar.
20 yıldır bu helikopterlerle çeşitli kazalar yaşanıyor
ve şehitler veriyoruz.
Dünyada askerî helikopterlerde en çok kaza yapan
ülkeyiz.
Sebebi askerî helikopterlerimizde engel
tespit eden erken uyarı
sistemlerinin bulunmaması.
Bunlardan biri radar ve lazer tabanlı çalışan bir
sistem. Lazer esaslı engel tespit
sistemi deniliyor ve 30 metre üzerindeki tüm
engelleri veri tabanlarına aktarabilme özelliğine
sahip.
Diğeri ise “engel kaçış
radarı” denilen erken uyarı sistemi.
Peki, neden yok?
“Bürokrasi hazretleri”ne takılıyor da
ondan!
Karar gazetesinden aldığım şu
paragrafa bakalım:
Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın planları
arasında Helikopter Engel Tespit Sistemi
Projesi de bulunuyor. SSM’nin sitesinde Elektro-Optik
Sistem Projeleri bölüm başlığı altında Kara Kuvvetleri
Helikopterlerine Engel Tespit Kabiliyetinin Kazandırılması
amacıyla bu projeye başlandığı ve KKK envanterindeki
172 helikoptere uygulanacağı kaydediliyor. Acil alım
kapsamındaki proje için “sözleşme imza çalışmalarına
devam edilmektedir” notu bulunuyor.
Ne güzel değil mi? “Sözleşme imza
çalışmalarına devam edilmekte” imiş.
Aman rahatınızı bozmayın. Önce imza çalışması yapın,
sonra da bu imzanın güzel olup olmadığını anlamak için bir
bilirkişi tayin edin. Onların vereceği raporu çeşitli kademelerdeki
müdürlerinizden onaylattırıp geçirin. Eğer pürüz çıkarsa ki mutlaka
çıkar, tekrar aynı süreci başlatın. Bir 10 yıl da böyle geçer. Eh
artık emekliliğiniz de yaklaşmıştır. Sen sağ ben
selamet.
Helikopterler düşmüş vatan evlatları şehit
düşmüş ne gam.
Zaten biz PKK’yı silip süpüren şehitlerimizi ağaçtan
toplamıştık.
Yeter ki siz kamusal
haydutların keyfi olsun. Yıllar
ve yıllar geçsin üzerinden. Artık paşa gönülleriniz ne vakit
isterse.
Şimdi soruyorum:
Onlarca vatan evladının şehit düşmesine sebep
olan bu engel tanıma sistemlerinin eksikliği
nedeniyle biz kimi sorumlu tutacağız?
Şehitlerimizin canından kim mesul?
Hesap verebilecek biri çıkar mı?
Kamunun haydutları tısss diyecek her zamanki gibi
biliyorum. Nasıl olsa siyasetçi var. Vur abalıya.