Sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselam; "rütbelerin en üstünü ilim rütbesidir" buyurur. Ve; "gıpta edilmesi gereken iki insandan birini; kendisine İslami ilimlerin ihsan edilip, hâl, hareket ve hayatını o bilgilere göre tanzim ve tayin eden kişi" olarak belirtir. Nitekim, insanın şerefi, kıymeti, ilim ve edebi ile ölçülür. Malı ve baba ve dedeleri ile değil!. İbn-i Arabi ise; "bilgi niteliğinden daha şerefli bir hâl yoktur. Secde hâlinden daha şerefli bir hâl yoktur. Çünkü secde, köklerin bilgisine ulaşmaktır" der.
Hazret-i Âdem’in meleklerden üstünlüğünü Cenab-ı Hakk şu âyet-i
kerime ile açıklar: "Âdem’e bütün isimleri öğretti" (Bakara 31). Bu
öğretişten sonra meleklere şöyle buyurur: "Âdem için secde ediniz"
(Bakara 34).
İbn-i Arabi, Fütühat-ı Mekkiyye’sinde bu hususu şöyle izah eder:
"…Bu secde, kendilerine bilgi öğrettiği için öğrencilerin öğretmene
yaptığı secdedir. ‘Âdem için’ ifadesi, illet ve sebeplilik
bildirir. ‘Âdem için secde ediniz’ demektir. Âdem’den dolayı Allahü
teala için yapılan secde, Allahü tealanın kendisiyle ve Âdem’de
yarattığı şeyle ilgili bilgiyi öğrettiği için bir şükür secdesi
idi. Böylelikle melekler bilmediklerini öğrenmiş, Âdem de
kendilerine öğretmekle onlara karşı öncelik elde etmiştir. Âdem
aleyhisselam bu konuda onların üstadıdır.