FETÖ ile ilgili Meclis Araştırma Komisyonu’na davet edilenler,
bildiklerini anlatıyorlar. Bunların içinden bazıları da;
bilmediklerini anlatmaya yeltenince, ortaya trajikomik manzaralar
çıkıyor. Tıpkı, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün
ifadelerindeki gibi.. Aklı sıra; verdiği ifadelerle, bir yandan
mevcut iktidarı zora sokacak, diğer yandan da kendisini temize
çıkaracak…
Neymiş efendim: 2004 senesinin MGK’sındaki raporlarında, mahut
terör örgütü için gerekli ikazları yapmışlar, lakin, siyasi irade
bunları sümen altı etmiş. Dolayısıyla askeriye olarak kendileri
görevlerini yapmışlarmış da; (başıbozuk) siviller gerekli
tedbirleri almamışmış…
Rapor deyip, arkasına saklanmaya çalıştıkları ve uyarı dedikleri
metin şu. "… Nur Cemaati ve Hizmet Hareketi izlenmelidir!" Bakınız,
koskoca Paşa olacak kişi, şecaat arz ederken sirkatin söylüyor!
Daha cemaatin ne olduğunu bilmiyor; bilselerdi, toplumdaki cemaat
gerçeğini görür ve onların izlenmesine gerek olmadığını anlarlardı.
Anlamamışlar ki, tek yaptıkları şey, tesbih çekenleri izlemek ve
onları tetik çekenlerle aynı kefeye koymak…
Tarihleri boyunca bunu yaptılar ve böylece milletle devletin
arasını açtılar. Bir cemaatin kitaplarını okuduğunu söylüyor;
okuduklarından ne kadar anladığını ise, "Seadet-i Ebediyye"
kitabını Nurcuların kitabı zannederek cehaletini sergiliyor.
İnsan, bilmediğinin düşmanı olur diye boşuna söylememişler! Hilmi
Paşa ise, bildiği hâlde düşman olduğunu söylüyor ama; ne kadar ve
nasıl bildiği de ortada!