7 Haziran’da çok tartışmalı bir seçim yaşadık. Özellikle
Güneydoğu ve Doğu Anadolu’daki sandıklar, âdeta ‘şaibe’ diye
haykırıyor. Buradaki kabahat, sandık güvenliğini teminle görevli
iktidar partisinindir. Zaten bu bölgelerde seçimin kaybedeni de
iktidar partisi olmuştur. Gaflet içindeki iktidar partisi, âdeta
kendisini ayağından vurmuştur.
İç ve dış şer odakları el ele vererek büyük bir oyun oynadılar;
iktidar partisi ya bu oyunu görmedi veya gördü de; gerekli
tedbirleri almadı. Her iki şekilde de kabahatlidir.
Türkiye’ye karşı, Türkiye’nin istikrarına karşı oynanan oyun tuttu
ve sandıktan bugünkü manzara çıktı. On üç yıllık istikrar bittiği
gibi; ülke, süratle kaosa sürüklendi. Tam da kurdun sevdiği
hava!..
Gezi olaylarında PKK hariç; şer odaklarının tüm melanet yuvaları
işbaşı yaparak; iktidarı kaba kuvvetle devirmek istedi. Bu durumu;
devletin savcısı olacak adam bile utanmadan dillendirdi ve dedi ki;
"Gezi olaylarında PKK da devreye girseydi iş bitmiş; iktidar
devrilmişti!"
İşte; 7 Haziran sonrası tatbik mevkiine konulan bu
birlikteliktir.
Bu hengame içerisinde koalisyon görüşmeleri sürdürülüyor. Görevi
alan Davutoğlu, CHP ile havanda su dövüp durdu. Zira CHP, işe
niyetleri bozuk olarak başladı. Baştan 14 maddeyle yola çıktı ki;
işin olmayacağı, olamayacağı o 14 maddeden belli idi.