Sayın Erdoğan BM Genel Kurulu’nda mazlumların sesi olarak, yalın
gerçekleri zalimlerin yüzlerine haykırdı.
Dünyanın,
2. Dünya Savaşı sonrasındaki şartlarda olmadığını, hak ve adalet
ölçülerine göre yeniden kurulması gerektiğini vurguladı.
Dünya beşten büyüktür vurgusunu tekrarlayarak; mahut beşin dışında
kalan
ve gadre uğrayan ülkeleri uyanmaya, silkinmeye ve ayağa kalkmaya
çağırdı.
İngiliz önderliğinde kurulan ve önceki adıyla Cemiyet- Akvam olan
sözde uluslararası kuruluş, daha sonrasında,
BM adını aldı ve ABD’nin güdümüne girdi.
Sayın Erdoğan, dünyadaki olaylar karşısında gerekeni yapmayan ve
seyirci konumunda kalan BM Güvenlik Konseyi üyesi ülkeleri de (beş
ülke) zalim ilan etti.
Öyle ya; dün Bosna’da, bugün Filistin’de, Somali’de, Myanmar’da
yapılan katliamlara seyirci kalan BM zalim değil de nedir?
Yalnızca 62 insanın mal varlıklarının, dünya nüfusunun yarısının
sahip olduklarından daha fazla olduğuna işaret eden Sayın Erdoğan,
dünyanın bir kesiminde milyonlarca insan açlıkla
kıvranırken,
diğer birçok kesimlerde insanların obez olduklarını vurguladı.
Kurt taksiminin yürürlükte olduğu dünyamızda adaletten, barıştan,
huzurdan
ve hepsinden önemlisi insanlıktan bahsetmenin imkanı var mı?
Sayın Erdoğan, dünyanın büyük bir kısmını sarmalına alan FETÖ
tehlikesine işaretle; bizim ağzımızın yandığını, bizden ibret
alarak önlem alınması gerektiği söyledi.
Bunu söylerken de; FETÖ mensuplarını ülkelerinde barındıran başta
ABD olmak üzere diğerlerini terörü desteklemekle itham etti. FETÖ
elebaşının ABD’yi mesken tuttuğunu ve buradan dünyanın 160 ülkesine
terör ihraç ettiğinin altını çizdi.
Tüm ülke liderlerini FETÖ ile
mücadeleye çağırdı.
ABD, dünya üzerindeki terörist ülkeleri işaret edip hedefe
koyarken; kendini ve İsrail’i görmezden gelerek, cambaza
baktırıyor.
Sözde dost ve müttefikimiz gözüken ABD’nin, güney sınırımızın
bitişiğindeki terör örgütlerini ağır silah ve mühimmatlarla
donatmasını eleştirerek; Fırat’ın batısında yapılanın, doğusunda da
yapılacağını ve Irak sınırına kadar olan yerleri ‘terör koridoru’
olmaktan çıkaracağını ifade etti.
Zalimlerle mazlumların karşı karşıya geldiği dünyamız artık yol
ayrımındadır; zira böyle gelmiş ama böyle gitmez, gidemez!
Düne kadar zarlar cıvalıydı ve zalimlerin her attıkları düşeş
geliyordu!
Artık vakit, zalimlerin akıttıkları kan ve gözyaşlarında boğulma
vaktidir.
Rusya, asırların hayalini nihayet gerçekleştirerek, o da Akdeniz’e
(sıcak sulara) indi. Başta ABD olmak üzere, tüm batılı
emperyalistler doğu Akdeniz’de konuşlu.
Belli ki, herkes kıyamet savaşına hazırlanıyor!
Bu dünyada herkes ektiğini biçer.. Bu dünyanın bir adı da,
etme-bulma dünyasıdır!