Devletleri payidar kılan adalettir. ABD, NATO’nun kuruluşundan
beri iyi niyetli değildi ama özellikle Sovyet Rusya’nın dağılıp tek
süper güç
kaldıktan sonra; kötü niyeti ve
bu doğrultudaki icraatları zulümlerine tüy dikti.
Öncüsü ve kurucuları arasında olduğu uluslararası; sosyal, siyasal,
ekonomik ve askeri kurum ve kuruluşlarla dünyanın jandarmalığına
soyunup, önüne gelenden haraç istemesi, vermeyenlerden zorla alması
ve bu uğurda yapmadığı kepazelik bırakmaması; sahip olduğu zulüm
halatını kalınlaştırdıkça kalınlaştırdı!
Zulmün dışındaki her şey en ince yerinden kopar, o ise, en kalın
yerinden ve çatırdayarak (gümbürtü ile) kopar! Rus zulmünün, SSCB
imparatorluğunu nasıl paramparça ettiğini görmelerine karşın ibret
almadılar ve tek başına kalmanın özgüveniyle Amerikan
hayalinin
süreceğini zannettiler.
ABD’nin tavrı kabaca ve hoyratça olup; dünyanın gözünün içine baka
baka yalanını söyler ve zulmünü o yalana fütursuzca bina eder. ABD
yalanlarının, kendinden daha ateşli savunucuları her daim vardır ve
bunların
sesleri (havlamaları), sahibinden daha gür çıkar!
Irak’ı işgal öncesi İngiltere ile birlikte ortaya attıkları ve
neredeyse tüm dünya ülkelerini inandırdıkları (!) ; Saddam’ın
kimyasal silahları yalanı neden sonra anlaşılsa da; ba’de harab-il
basra!
ABD, İngiltere’nin aksine; zücaciye dükkanına hesapsız-kitapsız
dalan fil misali, önce yakıp yıkar ve istim arkadan gelsin der!
Fert bazında insanın doymazlığını bilirdik; devlet bazında da
doymazlığı ABD’de ve Batılı sömürgeci ülkelerde görmekteyiz.
Dünyanın büyük bir kısmı açlıktan ve yetersiz beslenmeden
hastalanıp ölürken, ABD, fazla beslenmenin hastası! Daha doğrusu,
doymak bilmezliğin hastası!
ABD’deki askeri ve sivil uzmanların, kendi ülkeleri hakkında
hazırladıkları raporlar hiç iç açıcı değil. Onlara göre; ABD’nin,
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurduğu dünya düzeni yıkılıyor.
Sözde düzen kurmak için müdahil olduğu; Afganistan, Irak, Libya,
Yemen ve Suriye’nin halleri ortada!
Ne kurdukları düzen dikiş tuttu; ne de şimdilerde kurmaya
çalıştıkları, çalıştıkça batırdıkları ülkelerde dikiş
tutturabilirler.
ABD’nin en büyük hatası içinde bulunduğu büyüklük kompleksidir. Bu
denli megalomaninin verdiği şımarıklıkla ve hatta küstahlıkla;
dostunu düşmanı bilmemesi ve terör örgütlerine kucak açmasıdır.
Aklı sıra Kuzey Kore üzerinden Çin’e, YPG ile iş tutarak Türkiye’ye
gözdağı vermek istiyor.