Mahzun ve mazbut hayatlarımıza huzur, sükûnet ve şefkat dağıtan
sen, sessizce gidiyor musun Ramazan?
Çöle dönen gönüllerimizde çiçekler açmıştı oysa
Kırılmış kalplerin tamiri için uzanmıştı eller
Bir parça ekmekle bir gönül almanın mümkün olduğunu öğretmiştin
bize
Sevginin para ile satın alınamayacağını
Seven insanın aynı zamanda affedebileceğini
Güzelliğin surette değil gönüllerde yeşeren bir değer olduğunu
öğretmiştin
Şimdi sessizce çekip gidiyor musun Ramazan?
Gönülden gönle kurulan bağın ne kadar kuvvetli olduğunu
Azim ve gayretle büyük dağların aşınabileceğini
İnsanı keşfetmenin atomu keşfetmekten daha zor olduğunu öğretmiştin
bize
Bir sıcak tebessümle bir gönlün kazanılabileceğini
Bir samimi elle bir kırılan bir kalbin tabir edilebileceğini
Bir tatlı sözle yüreklerde bir devlet kurulabileceğini
İçten bir bakışla nice yolların kat edilebileceğini öğretmiştin
bize.
Peki, şimdi sessizce gidiyor musun Ramazan?