Fatma Barbarosoğlu Yeni Şafak Gazetesi

Yanlış soruların doğru cevabı olmaz Charlie Hebdo...

Sorular, niyetleri açık eder. Sadece niyetleri açık etmez, soru soranın kavrayışını, zeka seviyesini de görünür kılar. Sadece zeka seviyesini ve kavrayışını değil, aynı zamanda kalbindeki kini...

15 Ocak 2016 | 249 okunma

Sorular, niyetleri açık eder.

Sadece niyetleri açık etmez, soru soranın kavrayışını, zeka seviyesini de görünür kılar.

Sadece zeka seviyesini ve kavrayışını değil, aynı zamanda kalbindeki kini, neyi neyle tarttığını, değiş tokuş ettiğini de ortaya koyar.

Sorular mühimdir. Çünkü sorular, soranın durduğu yeri, durduğu yerden toplamaya niyetli olduğu “pay ve ganimet”i de ortaya koyar.

Meşhur sözdür bilirsiniz, nükte zekanın terlemesidir. Bazen olmayan zekayı, bazen de terleyecek kadar gayret gösteremeyecek tembel zihinleri gizleyecek, bütün yoklukları görünmez kılacak bir kılıf var artık: İslamafobi, yabancı düşmanlığı, kimlikçi yaklaşımlar... Mizahtan başka her şey yapan Charlie Hebdo gibi mesela.

Bir yıl önce, Fransız mizah dergisi her şeye Fransız kalarak bir karikatür yayınlamış, verilen tepkiler maalesef katliamla bitmiş, on kişi hayatını kaybetmişti. Hatırlayın, bütün dünya Paris'e koşmuş, katliama duyduğu tepkiyi bir dergi alarak göstermek isteyenlerin sayesinde, dergi uzun bir süredir elde edemediği tirajı yakalamıştı.

Alışmış kudurmuştan beter diye bir atasözümüz var malumunuz... Mizaha “Fransız kalan” mizah dergisi, olanlardan ders almak yerine, belki yine bütçeme bir katkı olur derdiyle iğrenç bir karikatüre daha imza attı katliamın sene-i devriyesinde.

'Riss', Laurent Sourisseau imzalı karikatürün adı “Göçmenler”. Esad'ın vurduğu yetmez, biz de vuralım “duyarlılığı” ile çizdi herhalde insan haklarına, ölünün haklarına fena halde “Fransız” duran karikatürist.

Sayfanın üstünde balon içinde bütün dünyaya kalbi bir hatırlatma yapan Aylan Kürdi bebeğin kıyıya vuran cesedi, altında “Küçük Aylan büyüdüğünde ne olurdu?” diye soruluyor, sorunun altında da koşarak kaçan bir kadını, elleri açık halde kovalayan iki erkek görülüyor. Karikatürün altında da Fransızca'da arkadan elle tacizde bulunanlar için kullanılan 'Tripoteur' kelimesi kullanılarak, “Almanya'da tacizci” olabileceği ifade ediliyor.

Vatansız ölü bebeği, “potansiyel tacizci” ilan eden zihniyetin hiciv, nükte, eleştiri, insanlık ile bağını kurabilen var mı?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Almanlar et başında” 26 Nisan 2024 | 423 Okunma Ne olacak bu anne babaların hali? 19 Nisan 2024 | 731 Okunma Bayram neşesinin dışında kalmamak, lâkin içine de girememek... 12 Nisan 2024 | 99 Okunma Öz orucu, söz orucu, köz orucu ve seçim kampanyaları... 05 Nisan 2024 | 232 Okunma Kitapların sayfaları gençlere ve çocuklara çok mu uzak? 29 Mart 2024 | 151 Okunma