Fatma Barbarosoğlu Yeni Şafak Gazetesi

Neşeli değil, kederli dindar kızların hikayesi (1)

Ağustos ayı düğün ayı malumunuz. Düğünler, sosyal dokudaki değişiklikleri en yoğun hissettiğimiz kamusal/törensel mekanlar. Düğünlerin ihtişamı göz kamaştırıp, israf debisi...

07 Ağustos 2015 | 941 okunma

Ağustos ayı düğün ayı malumunuz. Düğünler, sosyal dokudaki değişiklikleri en yoğun hissettiğimiz kamusal/törensel mekanlar.
Düğünlerin ihtişamı göz kamaştırıp, israf debisi giderek yükselirken evlenmelerin ötelenmesi toplumsal bir yara olarak büyümeye devam ediyor.

Eğitimsiz gençler nispeten daha kolay evlenirken, eğitimli gençlerin evlilik yaşı ilerliyor.
Gençlerin evlenmesi toplumsal bir mesele olduğu halde, evlilik yaşının ilerlemesinin faturası genç kızlara çıkarılarak, sosyal hayatın bütün çıkmaz sokakları genç kızların kariyer merakına bağlanarak görünmez kılınmaya çalışılıyor.
Gençlerin evlenme yaşının giderek yükselmesi sanki sadece genç kızların sorumluluğunda imiş gibi bir algı var. Bu algıyı besleyenler de daha ziyade erkek akademisyenler ve yazarlar.

Durum şu: Gençliğini 20. yüzyılda idrak etmiş erkekler, 21.yüzyılın gençlerinin sorunlarını kavramakta yetersiz kalıyor.
İsmail Kılıçarsalan, “Neşeli dindar kızlar” diye yazmıştı. Keşke onun yazdığı gibi “neşeli” olsa idi kızlar. Evet ne yiyelim ne içelim, ne giyelim derdiyle dertli; şairlerin seminerlerini, sohbetlerini kaçırmayan “neşeli” kızlar var. Ama bir de dünyanın yükünü çeken “kederli dindar kızlar” var. Bu gün sizlere bu genç kızlardan birinin mektubunu sunuyorum. Buyurun:

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Görüntülere kazak ören aldatılmış büyükanneler” Türkiye’si... 03 Mayıs 2024 | 324 Okunma “Almanlar et başında” 26 Nisan 2024 | 424 Okunma Ne olacak bu anne babaların hali? 19 Nisan 2024 | 731 Okunma Bayram neşesinin dışında kalmamak, lâkin içine de girememek... 12 Nisan 2024 | 99 Okunma Öz orucu, söz orucu, köz orucu ve seçim kampanyaları... 05 Nisan 2024 | 232 Okunma