Fatma Barbarosoğlu Yeni Şafak Gazetesi

Köylüler, felsefe, yalnızlık ile tek başınalık arasında...

I- Son yıllarda büyük dedesi, babası köy kabristanında yaşayan bir takım okumuş yazmış taifenin dilinde görgüsüzlük kelimesi, köylülük olarak telaffuz edilmeye başlandı. Oysa köyün kendine...

03 Ekim 2018 | 3.905 okunma

I-

Son yıllarda büyük dedesi, babası köy kabristanında yaşayan bir takım okumuş yazmış taifenin dilinde görgüsüzlük kelimesi, köylülük olarak telaffuz edilmeye başlandı. Oysa köyün kendine mahsus bir görgüsü, hayat yordamı vardır.

Anadolu ağzıyla konuşan akademisyenlerin dilinde bile, meslektaşlarını eleştirmek için “Bütün bu işler köylülükten işte” şikayetine tanık oluyorum. Her defasında “Hepimiz köylüyüz” diyorum. İstanbul’a geliş tarihim 1964, ama ben kendimi köylü olarak görmekten hiç vazgeçmedim. İlkokuldayken köyü olmayan arkadaşlarım için köylü idim, köydeki arkadaşlarım içinse şehirli. Ortaokula giderken köylü olmaya karar verdim. Köylü olduğumu ispat edebilirdim. Neticede bütün büyük dedelerim köyün kabristanında olduğuna göre başka da bir şey söylememe gerek yoktu.

Köy ve köylülük kavramlarını negatif bagajın yükü ile kullanmaya kalkanlara verdiğim “Hepimiz köylüyüz” başlıklı korsan konferansım kulaktan kulağa yayılmaya başladı.

Hepimiz köylüyüz söylemi için Prof. Dr. Hakan Poyraz, Heidegger’in Kulübesi’ni muhakkak okumam gerektiğini, Heideger’in felsefe ile ilişkisini köylüler üzerinden izah ettiğini söyleyince, Adam Sharr’ın yazdığı söz konusu kitabı okumaya başladım. Kitabı siz sever misiniz bilmiyorum ama Heidegger’in Kulübesi’nin, Batılıların düşünce insanlarının her eylemine verdikleri kıymet açısından da dikkatle okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Türkçemizde felsefe yapmak, felsefeci, filozof kelimeleri negatif anlamlarla yüklüdür. Aylak aylak oturmanın, boş boş konuşmanın adı felsefe yapmaktır mesela. 20. yüzyılın en önemli filozofu kabul edilen Heidegger, felsefe yapma eylemini köylülerin eylemine benzetiyor:

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Görüntülere kazak ören aldatılmış büyükanneler” Türkiye’si... 03 Mayıs 2024 | 362 Okunma “Almanlar et başında” 26 Nisan 2024 | 426 Okunma Ne olacak bu anne babaların hali? 19 Nisan 2024 | 733 Okunma Bayram neşesinin dışında kalmamak, lâkin içine de girememek... 12 Nisan 2024 | 99 Okunma Öz orucu, söz orucu, köz orucu ve seçim kampanyaları... 05 Nisan 2024 | 233 Okunma