Fatma Barbarosoğlu Yeni Şafak Gazetesi

İsmini, makamını değiştirenler şahsiyetini de değiştiriyor mu?

Başlığı okuyunca bugünü anlatacağımı sandınız. Bugünü anlamak için önce dünümüzü bilmemiz gerekiyor. Medeniyetimizin dününü. Hikaye fıkıh ve hadis alimi Maverdi'ye (974-1058)...

14 Aralık 2015 | 331 okunma

Başlığı okuyunca bugünü anlatacağımı sandınız. Bugünü anlamak için önce dünümüzü bilmemiz gerekiyor. Medeniyetimizin dününü.
Hikaye fıkıh ve hadis alimi Maverdi'ye (974-1058) ait. Maverdi, edebiyattan felsefeye pek çok alanda eser vermiş bir alim. Aynı zamanda iyi bir siyaset adamı. Bağdat'taki devlet adamları ile Büveyhoğulları arasında sefirlik yapmış ve bu vesile ile Abbasi Halifesi ve Büveyhoğulları nezdinde yüksek bir itibar kazanmıştır.
Bugün bize mihmandarlık edecek “hikaye” Büveyhoğulları'ndan Celalüddevle ile arasında geçen bir olay.
Celalüddevle Hicri 429 tarihinde lakabının yükseltilmesini Abbasi Halifesi'nden istemesi üzerine Halife de ona “Şahinşah” yani “hükümdarlar hükümdarı” lakabını veriyor.
İslam dünyasında eleştirel bakışı anlamamız için verilen lakabın alimler arasında nasıl tartışma konusu olduğuna dikkat etmemiz gerekiyor. Evet alimlerden bir kısmı bu lakabın caiz olduğunu söylerken -ki aralarında Tayyib et-Taberi de vardır-, Maverdi bu lakabın caiz olmadığına dair fetva verir ve Celalüddevle ile dostluk ve sevgi bağlarını koparır.
Lütfen dikkat ediniz. Fetvayı veriyor ve fetvasına uygun bir şekilde devlet adamı ile arasına mesafe koyuyor.
Peki devlet adamının alime karşı tavrı ne oluyor?
Bu sorunun cevabı bizim için çok önemli. Kendimize ayak izi bularak yolumuza devam edeceğimiz için çok önemli.
Celalüddevle, Maverdi'yi huzuruna çağırır ve şöyle hitap eder: “Ben kesin olarak bilirim ki, eğer birinin hatırı için gerçeklerin hilafını söyleseydin, aramızda bulunan dostluk ilişkilerinden dolayı benim için söylerdin. Seni buna ancak dini anlayışın zorlamıştır. Bundan dolayı benim yanımda senin itibarın daha da arttı.”

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Almanlar et başında” 26 Nisan 2024 | 424 Okunma Ne olacak bu anne babaların hali? 19 Nisan 2024 | 731 Okunma Bayram neşesinin dışında kalmamak, lâkin içine de girememek... 12 Nisan 2024 | 99 Okunma Öz orucu, söz orucu, köz orucu ve seçim kampanyaları... 05 Nisan 2024 | 232 Okunma Kitapların sayfaları gençlere ve çocuklara çok mu uzak? 29 Mart 2024 | 151 Okunma