Fatma Barbarosoğlu Yeni Şafak Gazetesi

Hayatı kendilerine ikram etmemizi bekleyen “elcil” gençler

Bu yazıyı yazarken ekranıma bir sigorta şirketinin gençlere yaşlılığı öğretmek üzere hazırladığı simülatör haberi düştü. Mesele O. Wels'in şiirsel ifadelerinden...

11 Mayıs 2016 | 300 okunma

Bu yazıyı yazarken ekranıma bir sigorta şirketinin gençlere yaşlılığı öğretmek üzere hazırladığı simülatör haberi düştü.
Mesele O. Wels'in şiirsel ifadelerinden çıkıp somut hale getirilmişti. Ben gençliğin ne demek olduğunu bilirim sen yaşlılığın ne demek olduğunu asla bilemezsin, diyordu kadife sesli şarkıcı.
Her şeyin tersine çevrildiği zamanlardayız. Gençler, yaşlılığın nasıl bir şey olduğunu öğretmek üzere tasarlanmış kostümü sırtlarına geçirerek yaşlılıkta beden gücünün ne kadar azaldığını deneyimleyebilecek.
Peki, yaşlılar içinde yaşadığımız dönemde gençlerin nelerle boğuşmak zorunda kaldıklarını deneyimleme şansına sahip mi?
Tüketim kültürü eğer bir gün kendisine bunu dert edinirse, muhakkak bir fatura yardımıyla deneyimlenen bir paket sunacaktır. Şimdilik tek ilgilenilen husus yaşlıların genç gibi olması.
Yaşlılar olgunlaşıp tecrübe biriktiremez iken, üstelik teknolojik gelişmelerin hayata yayılma hızıyla doğru orantılı olarak yaşadıkları hayata gittikçe yabancılaşırken, gençlerin hayatı anlamlandırmaları, kendilerine bir yol bulmaları nasıl mümkün olacak?
Hayatı anlamlandırmak dedim de... Burada duralım. Size geçtiğimiz Perşembe günü başımdan geçenlerin anlatayım.
Bugün sadece olayı anlatayım, Cuma günü benim tanıklığımın üzerinden birlikte yol alalım.
Olay geçtiğimiz Perşembe yaşandı. Usul usul bir rahmet yağıyor. Boynumda asma çantam, bir elimde şemsiye, öbür elimde orta büyüklükte içi kitap dolu ağır bir çanta. Taksi bekliyorum. Benden beş on adım ilerde 20 yaşlarında bir delikanlı da taksi bekliyor. Taksilerin geliş istikametine yakın olan benim. Bir taksiyi durduruyorum. Benim durdurduğum taksiye genç adam meyledince, bunu ben durdurmuştum diyorum.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Görüntülere kazak ören aldatılmış büyükanneler” Türkiye’si... 03 Mayıs 2024 | 364 Okunma “Almanlar et başında” 26 Nisan 2024 | 426 Okunma Ne olacak bu anne babaların hali? 19 Nisan 2024 | 733 Okunma Bayram neşesinin dışında kalmamak, lâkin içine de girememek... 12 Nisan 2024 | 99 Okunma Öz orucu, söz orucu, köz orucu ve seçim kampanyaları... 05 Nisan 2024 | 233 Okunma