Fatma Barbarosoğlu Yeni Şafak Gazetesi

Dünya İnsani Zirvesi yapıldı, Marslı komşularımız gelmedi!

İstanbul, 23-24 Mayıs tarihleri arasında BM tarihinde ilk kez düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi'ne ev sahipliği yaptı. Birleşmiş Milletler'in (BM) 71 yıllık tarihinde ilk kez düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi'nin ev...

25 Mayıs 2016 | 437 okunma

İstanbul, 23-24 Mayıs tarihleri arasında BM tarihinde ilk kez düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi'ne ev sahipliği yaptı.
Birleşmiş Milletler'in (BM) 71 yıllık tarihinde ilk kez düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi'nin ev sahipliğini BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Zirveye 125 üye ülkenin temsilcileri ile 500'ün üzerinde sivil toplum
kuruluşu yetkilisi katıldı.
2. Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük göç olarak nitelendirilen göç dalgasının kendi sınırlarına gelip dayanmasından korkan Avrupa ülkeleri üst düzeyde katıldı zirveye. Almanya, Yunanistan, Hollanda.
Ama insanların ülkesini başına dar edenler, vatansız bırakanlar tenezzül buyuramadılar. Bakınız Rusya, bakınız ABD. Dünyanın en güçlü iki ülkesinin Dünya İnsani Zirvesi'ne “Müsteşar” ve “Bakan yardımcısı” düzeyinde katılmasını unutma ey insanlık!
Biz savaşın şiddetinden dolayı Suriyeli göçmenlere odaklandık haklı olarak. Ama bir zamanlar Afganistan diye bir ülke vardı. Kendi kendine yeten. Önce Rusya girdi Afganistan'a, sonra ABD. Sonrası birbirine dünyayı dar eden etnik, radikal yapılanma.
İstanbul, Dünya İnsani Zirvesi'ne ev sahipliği yaparken ABD Türkiye'yi konut fiyatları konusunda uyarıyor.
Konut fiyatları yükseliyor, doğru. Evi olanlar da “evsiz”, her ay binlerce lirayı kira olarak ev sahibine sayıp ayı kıt kanaat geçirenler de.
Göç dalgasının şiddetiyle hiçbirimiz evimizi yuvamız bilemiyoruz.
Z. Bauman, insanların uzakta iken evi özleme duygusundan bahseder. Bauman, J. M. Schwart'a atıfta bulunarak yurtsamanın “uzaktayken evi yaşamak” özlemi olduğunu söyler. “Yurtsama”daki “yurt”un geleceğe yönelik olduğuna dikkat çeker Bauman.
Hepimiz acı bir “yurtsama” halindeyiz.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Almanlar et başında” 26 Nisan 2024 | 418 Okunma Ne olacak bu anne babaların hali? 19 Nisan 2024 | 725 Okunma Bayram neşesinin dışında kalmamak, lâkin içine de girememek... 12 Nisan 2024 | 98 Okunma Öz orucu, söz orucu, köz orucu ve seçim kampanyaları... 05 Nisan 2024 | 232 Okunma Kitapların sayfaları gençlere ve çocuklara çok mu uzak? 29 Mart 2024 | 150 Okunma