Başkasının aşkını denetlemeye, hatırasını hizaya sokmaya
hakkımız var mı?
Ne tuhaf bir soru değil mi? Tuhaflığına rağmen soruyu soruyorum
çünkü Cuma günü yayınladığım yazıya tam da böyle tepkiler
geldi.
Tepkilerin önemli bir kısmı o kadar önemli eserlere imza atmış
Gorz'u “indirgeyişim” üzerinden ilerledi.
Toprağı bol olasıca, o mektubu yazmış, yazdığı mektup yayınlanmış.
Yayınlanmış mektuptan paragraf alıntılamak niye indirgeyicilik
oluyor?
Sizin indirgeyici dil dediğiniz şey Gorz'un satırları. O kendisini
ve “aşk”ını böyle anlatıyorsa size niye kraldan kralcı olmak payı
düştü? Kafa karışıklığınızı biraz olsun düzenlemek istiyorsanız bu
soruya cevap verin.
Bir metni sadece anlamak üzerinden okumak çok mu zor? İlle işin
içine “kadınsı” ve “erkeksi” tepkilerin mi girmesi gerekiyor?
Gorz karısını kendi hayatını kolaylaştıran sahneler eşliğinde
yazmıştı, ben de bu sahneleri paylaştım haliyle. Kadın okuyucular
peki Gorz, karısı Dorine için ne yapmıştı, niye sadece Gorz'un
hayatını kolaylaştırmak merkeze alınıyor diye tepki gösterdi.
Önce şu konuda anlaşmamız gerekiyor: Evlilikleri dönemsel olarak
değerlendirebiliriz ama kişilerin evliliklerine dair söz söylemeye
hakkımız yoktur. (Evlilik terapisti kesilmenin anlamı yok.)
Hiçbir evlilik dışardan göründüğü gibi değildir.
Bu konuda en muhteşem anlatım I. Murdoch'un “Deniz Deniz”
romanıdır.
Nurdan Gürbilek (hangi kitabında olduğunu şu an hatırlayamadığım
için beni affetsin) Batılılar değerlendirir, biz severiz
diyordu.
Cuma günü yazdığım yazı sanki bu önermeyi doğrulatmak için yazılmış
yazı gibi oldu.
Bazı erkekler yazıyı pek sevdi. Bazı kadınlar hiç sevmedi.