Yaz gelince herkesin kendine göre bir tatil gündemi var.
Kimisi tatil köylerine gidiyor, kimisi kendi köyünü “tatil köyü”
yapmanın derdine gark oluyor.
Yaz ayları nerden nereye geldiğimizi; neye, ne kadar tepki
verdiğimizi/katlandığımızı daha net bir şekilde görmemizi
sağlıyor.
Değişimi sadece kentler üzerinden “okuma” gafletine düşmeyelim.
Türkiye'nin son 30 yılda ne kadar modernleşip sekülerleştiğini
idrak etmek için köylerin yeni yüzüne dikkatle bakalım.
Aldığım sosyoloji eğitiminin hakkını vermek için yıllardır kendi
köyümdeki değişimin olumlu ve olumsuz sahnelerine dair fotoğraf
biriktiriyorum.
Aşağıda okuyacağınız satırların kaynağı işte bu fotoğraflar...
2016 yılında 13.'sü yapılan katmer şenliğinin ilki 2003 yılında
yapıldı ve köyün girişine asılan pankartın üzerinde şöyle
yazıyordu: “Tazlar 1. Geleneksel Katmer Şenliğine hoş
geldiniz.”
Mana olarak absürt duran bu başlığın zaman içinde yazılanları hak
ettiğini düşündüm. Çünkü ilk katmer şenliğinin dokusu ve yapısı,
festival/şenlik kültürüne, köyün tarihi dokusu üzerinden
eklemlenmek anlamına geliyordu.
Dev çam ağaçlarının olduğu Kapan Ormanı'na metrelerce uzunlukta
Halil İbrahim sofraları kurulmuş, köyünden çıkalı neredeyse yarım
yüzyıl olmuş hemşehriler yanlarına oğullarını, kızlarını
gelinlerini, damatlarını, torunlarını alarak Almanya, Fransa,
Avusturya, İstanbul, İzmir, Bursa'dan kalkıp gelmişlerdi.
Herkesin önüne katmer ve ayranın konulduğu sofra, sağındaki ve
solundaki ile tam bir kaynaşma ortamı inşa etmişti. Tanışanlar
birbirine hoş geldin diyerek hal hatır soruyor, tanışmayanlar ise
“kimlerden” olduklarını söyleyerek “tanış çıkmaya” uğraşıyordu.
Katmerler yenildikten sonra eğlence kısmına geçilmiş erkekler
meydanda zeybek oynamıştı.