Gece tarihe geçecek bir program
izledik. Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu kozlarını ekranda
paylaştı. Böyle bir program elbette demokrasi açısından
sevindiriciydi ama izleyici açısından tatmin edici
değildi.
Pekiyi kim nasıl bir performans
sergiledi?
Başta iki aday da heyecanlıydı.
Yıldırım’ın sesi, İmamoğlu’nun eli titriyordu. İkisi de yeni bir
şey söylemedi. Programda İstanbul konuşulmadı, süre polemikle
geçti.
***
BİNALİ YILDIRIM: Her zamanki gibi
sakindi. İlk bölümü ithamlara cevap vermekle geçti. “Bilgisayarla
aram iyidir. Belediye verileri iki yerde yedekleniyor güvenlik
için” diyerek İmamoğlu’na gol attı. “Seçimin tekrarlanmasını
istemiyorduk, mecbur kaldık” diyerek neden seçime gidildiğini
anlatmaya çalıştı ama “çaldılar” sözünü tam olarak izah edemedi.
Projelerini iyi özetledi. İstanbul’a hizmetlerini anlatırken
tecrübesine vurgu yaptı. Ara ara İmamoğlu’nun sözünü kesip cevap
vermeye çalışması şık durmadı. Mal varlığını açıklarım resti puan
toplamasına yol açacaktır.
***
EKREM İMAMOĞLU: Gergin ve
agresifti. Moderatöre ‘kısıtlama mı getiriyorsun’ diyerek fırça
attı. Kendine yöneltilen sorulara cevap vermek yerine itham etti.
Anadolu Ajansı’nı suçladığı gibi alakası yokken bu hususta
Yıldırım’a yüklenmeye çalıştı. Birtakım tablolar çıkarıp iddiasını
temellendirmeye çalıştı ama neden belediyenin veritabanını
kopyalamak istediğine cevap veremedi.
“Saygım, aile terbiyem” gibi
sözler sarf etti fakat ukalalık yaptı. “Bu programın yapımında
katkım var” diyerek demokrat olduğunu mesaj vermek istedi. Yalanı
yüzüne vurulunca yüz hatları değişti, mahcup duruma düştü.
Partizanlık şikayeti, Suriyeliler konusundaki sözleri kendi adına
iyi bir stratejiydi. Beş saniyelik söz kesmeye on beş saniye
istemesi adalet duydusu hakkında bilgi verdi.
***
MODERATÖR İSMAİL KÜÇÜKKAYA: Ne
yaparsa yapsın kimseye yaranamayacağı belliydi. Mükemmel idare etti
diyemeyiz ama süreyi kullandırmada adildi. Yıldırım’a “31 Mart’tan
bugüne söyleminiz değişti” diyerek sıkıştırmaya çalıştı. İmamoğlu
için “mazbatası alınana kadar” diye bir ifade kullandı ve
mağduriyet profili çizdi. “Mazbatası iptal edilene” kadar
diyebilirdi.
İmamoğlu “valiye it değil basit
dedim” ifadesini kullandı ama Küçükkaya “Ama hakaret videosu çıktı,
FOX’un elinde var, yayınlamadık” diyemedi. “İsraf konusunu
açıklayalım” sözüyle muhalefetin israf söylemine çanak tuttu ve
tavrını ortaya koydu. Adayların birbirine soru sordurması iyi bir
hareketti.
Pekiyi kim nasıl bir performans
sergiledi?
Başta iki aday da heyecanlıydı.
Yıldırım’ın sesi, İmamoğlu’nun eli titriyordu. İkisi de yeni bir
şey söylemedi. Programda İstanbul konuşulmadı, süre polemikle
geçti.
***
BİNALİ YILDIRIM: Her zamanki gibi
sakindi. İlk bölümü ithamlara cevap vermekle geçti. “Bilgisayarla
aram iyidir. Belediye verileri iki yerde yedekleniyor güvenlik
için” diyerek İmamoğlu’na gol attı. “Seçimin tekrarlanmasını
istemiyorduk, mecbur kaldık” diyerek neden seçime gidildiğini
anlatmaya çalıştı ama “çaldılar” sözünü tam olarak izah edemedi.
Projelerini iyi özetledi. İstanbul’a hizmetlerini anlatırken
tecrübesine vurgu yaptı. Ara ara İmamoğlu’nun sözünü kesip cevap
vermeye çalışması şık durmadı. Mal varlığını açıklarım resti puan
toplamasına yol açacaktır.