Seçime sayılı günler kala, çok
ilginç bir kampanya ile karşı karşıyayız.
Eskiden hararetli tartışmalar
ekranlarda ve meydanlarda yapılırdı. Bu sıralar favori sosyal
medya. Seçim için düğmeye basılınca AK Parti’nin internet temelli
bir kampanya yürüteceği duyurulmuştu. Planlar ne derece uygulanıyor
göreceğiz. Ancak muhalefet, sosyal kanallardan örneği görülmedik
şekilde taarruz ediyor.
Hiç şüphe yok, sosyal medya seçim
sonucuna etki edecek.
Şöyle ki Türkiye’de 50 milyon
sosyal medya kullanıcısı var. 18-45 yaş arasındaki aktif kullanıcı
nüfus 32 milyon civarında. Yani seçmenin yarısından fazla. Beş
yetişkinden dördü akıllı telefon kullanıyor. Bunların kahir
ekseriyetinin sosyal medya hesabı bulunuyor. Sosyal medyada
geçirdiğimiz zaman, artık televizyona ayırdığımızdan daha fazla. Ve
takipte siyasiler başı çekiyor.
Tabii bir de 18 yaşına basmış,
1.5 milyon yeni seçmen faktörü var. Her ne kadar apolitik olsalar
da bu gençler sosyal medyanın feriştahı.
METAL
YORGUNLUĞU
Fikirsizlerin ve kararsızların
sosyal medyadan etkileneceğini tahmin etmek güç olmasa gerek. Onun
için muhalefet bastırıyor.
Ve kendi çaplarında başarılı
sayılırlar.
Meral Akşener ve Muharrem
İnce’nin yakın önemde attıkları Tweetlerin birçoğu 10 bin üzerinde
kişi tarafından beğenildi. Bot hesapların da etkisinin bulunduğu
söyleniyor. Yine de takipçileri iştahlı.
AK Partililer ise beğeni sayısına
göre eskiye oranla pek isteksiz görünüyor. Sandıklardan önce,
sosyal medyayı patlatanlar şaşırtıyor.
Mesela muhalefet TAMAM
mesajlarıyla trend topic olduktan üç saat sonra DEVAM mesajları
gelmeye başladı.
Erdoğan’ın bahsettiği "metal
yorgunluğu" bu olsa gerek.
Ama her şeye rağmen sanal âlemde
propaganda üstünlüğü Cumhur İttifakı'nın.
Bunda MHP lideri Bahçeli’nin de
etkisi büyük. Onun söylemleri hararetli tartışmalara kapı aralıyor.
Akşamları Twitter’dan bombardıman yapıyor.
İKİ YIL ÖNCEKİ TUZAK
7 Haziran 2015 seçimlerinde
muhalefet uçuk vaatler ortaya atmış, hükûmet kanadı bunlara cevap
verme yarışına girdiği için kaybetmişti. Bugün o tuzağa
düşmediklerini görüyoruz.
“TAMAM”, “SIKILDIK” gibi
sloganlarla bastıran muhalefet, gaza gelmiş görünüyor. Fakat
bunları Erdoğan’ın söylemlerinden aldıklarını ve bu yüzden rakibin
gölgesinde kaldıklarını unutuyorlar.
Hülasa sosyal medya önemli bir
argüman. Ama tek başına gösterge değil. 2014 seçimlerinde
Ekmeleddin İhsanoğlu Twitter’ın favorisi idi. Güya yüzde 54’lerde
oy alacaktı, yüzde 40’ı bulamadı.
Ben Yenikapı mitingini
bekliyorum.
Asıl gösterse o
meydandır.
Twitter mitingleri bizi
bekliyor
Biz haberciler için ihbar
kaynağı.
İstihbaratçılar için hazır
bilgi.
Şirketler için reklam
aracı.
İşini bilenler için kazanç
kapısı.
Siyasetçi için propaganda
mecrası.
Savaş füzelerinin işaret
fişeğinin atıldığı yer.
Darbelerin yapıldığı (Arap
Baharı), darbelerin püskürtüldüğü (15 Temmuz) kavga
alanı.
Hızlı, geri bildirimi var,
ölçümlenebiliyor.
İnsanlar neyi paylaşıyor, neye
tepki gösteriyor, neyi destekliyor anında ortaya
dökülebiliyor.
Bu yüzden sosyal medya, herkesin
vazgeçilmezi.
Sosyal medya seçimlerde ilk
olarak 2008 yılında Obama tarafından kullanıldı.
Gençlik, değişim ve umut vadeden
Obama internete yaptığı yatırımın karşılığını aldı.
Türkiye’de de ilk etkisini 2011
genel seçimlerinde gösterdi. Gezi olaylarında önemi fark edildi.
İngiltere’nin AB’den çıkma kararının verildiği referandumda etkili
oldu, Obama gibi Trump’ın ABD Başkanı seçilmesinde
de.
Seçim kampanyalarının, algı
operasyonlarının tamamıyla sosyal medya üzerinden yürütüleceğini,
Twitter, Facebook mitinglerini göreceğimizi söylesek abartmış
olmayız.
Tabii 10-15 yıl
sonra…
‘Sağ’
entelektüeli
Mehmet Niyazi sağın yaşayan en
büyük yazarlarından biriydi. Ömrü kütüphanelerde geçti. Kitaplarla
yaşadı. Ardında kıymetli eserler bıraktı. Üç beş yıl kadar önce
üniversite öğrencisi yeğenim, kitap fuarından dönerken metrobüste
onunla karşılaştığını, usta yazara kimsenin yer vermediğini, rica
edince yaşına binaen birilerinin kalktığını söylemişti. Çok
üzülmüştü.
Onun kalibresinde sol bir yazar
olsa omuzlarda taşınırdı.
Onu konuşurken bir dostum şöyle
dedi:
Beş gün önce TRT ve diğer sağ
medya Deniz Gezmiş’in mezarı başında üç kişi ile anılmasını haber
yaptı. Birkaç gün sonra Mehmet Niyazi vefat etti. Sözcü’de,
Cumhuriyet’te vs. sol basında tek satır yoktu.
Gerçekten üzerinde çok
düşünülmesi gereken bir hâl...