Yeni eğitim yılının açılmasına az bir zaman kala malum koro başladı.
Yok “Atatürk ders kitaplarından silindi”, yok “Evrim
kaldırıldı”, yok “Cumhuriyet'e sansür uygulanıyor”, yok “23 Nisan'ı
çıkardılar..."
Yalan üstüne yalan.
Sonra detaylıca baktık ki, meğer asıl gürültü koparması gereken
bizmişiz.
Ders kitapları facialarla dolu.
Onlardan birinde, sözde basın özgürlüğü adı altında AK Parti hedef
gösteriliyordu. Tek başına iktidara gelen bir parti, basını
susturuyor, yolsuzluk artıyor, ülke ekonomik krize
giriyormuş...
Tam bir Gezici/FETÖ'cü senaryosu...
Pekiyi bu metin oraya nasıl konuldu? Haydi konuldu nasıl
görülmedi?
Mevzuyu biraz araştırdım...
Bakanlık bünyesinde bir kitap inceleme komisyonu bulunuyor.
Komisyonda 6 eğitimci yer alıyor. Bunlar eserin muhtevasını kontrol
ediyor. Ardından kitap Talim Terbiye Kurulu'na gidiyor. Kurul,
başkan ve 10 üyeden oluşuyor. Yani kitap 16 kişinin incelemesinden
geçiyor.
15 Temmuz'dan sonra müfredatın 3'te 2'si incelendi.
1, 5, 9. sınıfların kitapları yeniden hazırlandı.
Öyle anlaşılıyor ki FETÖ'nün etkin olduğu 2012-2013 yılında
onaylanmış kitaplar öylece bırakıldı.
Nitekim yukarıdaki skandalın yer aldığı kitap da e-müfredat veri
tabanına 2013 yılı Temmuz ayında girmiş. Yani 17-25 Aralık'tan beş
ay önce...
"Anayasaya ve Kanunlara Uygunluk", "Bilimsel Olarak Yeterlilik",
"Eğitim ve Öğretim Programının Kazanımları Gerçekleştirme" ve
"Görsel Tasarım ve İçerik Tasarımı" kriterlerinden oylamaya tabi
tutulan çalışma, 9 puan almış.