Fatih Çekirge Hürriyet Gazetesi

Keşke her 29 Ekim’de böyle eserler kazansak

Üçüncü havalimanının devasa boyuttaki istatistik bilgileri defalarca yazıldı. O nedenle detaya girmiyorum. Benim söyleyeceğim şey, dünyanın en büyük havalimanlarından birisi olan bu yatırımın manevi...

29 Ekim 2018 | 5.575 okunma

Üçüncü havalimanının devasa boyuttaki istatistik bilgileri defalarca yazıldı.

O nedenle detaya girmiyorum.

Benim söyleyeceğim şey, dünyanın en büyük havalimanlarından birisi olan bu yatırımın manevi sonuçları üzerine...

Yani istatistiklerin ötesine geçiyorum.

Çünkü bu milletin böyle bir projeyle ulaşacağı özgüven ve moral de en az ekonomik sonuçlar kadar değerlidir.

Tıpkı Türk mühendis ve işçilerinin yarattığı Türkiye-KKTC arasında denizaltından döşenen ‘akıllı su borusu sistemi’ gibi...

Tıpkı boğazın ‘tüp geçidi’ gibi...

Tıpkı Marmaray gibi...

Tıpkı hızlı tren projeleri gibi... 

Çanakkale’den Körfez’e kadar uzanan dünya çapındaki köprüler gibi...

Türk alın ve akıl terinden çıkan milyarlarca dolarlık projeler...

Türk mühendislerinin geliştirdiği İHA’lar... Uçak gemileri... Akıllı füzeler... Ve daha nice savunma sanayisi projeleri gibi...

Biliyor musunuz ki...

Bugün Avrupa’nın en büyük teleskobu Erzurum’da yapılıyor.

Bütün bunların ekonomik karşılığının yanında muazzam derecede manevi karşılığı vardır.

Onun açacağı yolun adı da “tam bağımsızlıktır”. 

Özgüvendir...

Başkasına muhtaç olmamaktır...

Siz ulaşımdan teknolojiye, alt ve üst yapıda böylesine devasa projeleri gerçekleştirebilirseniz ancak o zaman tam bağımsızlık kapısından adım atmış oluyorsunuz.

İşte size tam 96 yıl önceden bir hatırlatma...

Ulus’taki Büyük Millet Meclisi’nin 3’üncü yıl açılışı yapılıyor.

Uzun uzun bayındırlık üzerine gelişmeleri aktarıyor.

Erzincan’dan Sivas’a, Tosya’ya uzanan tren yollarını anlatıyor. 

Ve sonra şöyle diyor:

“Efendiler, bugünkü çabalarımızın amacı tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın tamam olabilmesi ise ancak ekonomik bağımsızlıkla gerçekleşir. Bir devlet ekonomisi bağımsızlıktan yoksunsa o devletin bütün yaşamsal bölümlerinde bağımsızlık hasta durumdadır. Çünkü her devlet organı ancak maliye ile yaşar”.

Atatürk, 1 Mart 1922’de söylüyor bunları...

Cephede verilen bağımsızlık savaşından sonra şantiyelerde verilecek bağımsızlık savaşını anlatıyor...

Bugün yapılan açılış işte o yolun devamıdır...

O nedenle diyorum:

Keşke her 29 Ekim’de böyle projelere kavuşsak...”

Çünkü bağımsızlığın yolu da işte bu projelerden geçiyor.

‘Cephedeki savaştan şantiyelerdeki rekabete’ uzanan bir yoldur bu...

Türk müteahhitliğinin uluslararası başarıları bu yoldur.

Bilimsel çalışmalar bu yoldur...

Bilimsel bilgi bu yoldur...

O nedenle diyorum ki:

“Cumhuriyet yalnızca törenlerle değil, böyle projelerle taçlanırsa yücelir...”

Çünkü gerçek cumhuriyet ve demokrasi tam bağımsızlık ister.

Emeği geçen geçen herkesi kutluyorum.

Bu yolu açan Atatürk ve arkadaşlarını bir kez daha dualarla anıyorum.

Bu projeleri gerçekleştirerek Türkiye’yi nice yüzyıllara taşıyacak olanları bütün kalbimle alkışlıyorum.

Nice 29 Ekim’lere...

Bayramımız kutlu olsun...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İnsanlığımdan utandım... İşte o bakış 05 Mayıs 2024 | 215 Okunma Erdoğan ve Özel buluşmasının 8 maddelik okuma kılavuzu 04 Mayıs 2024 | 187 Okunma Sahillerin kurtuluşu için muazzam bir fırsat 29 Nisan 2024 | 355 Okunma Ege’de bir çakıl taşı vermeyiz tamam Peki elimizdekilere ne yapıyoruz | İğneyi kendimize batırınca bakın nasıl bir acı çıkıyor 28 Nisan 2024 | 144 Okunma Bir cerrahın yüzünün bembeyaz olduğu an 27 Nisan 2024 | 270 Okunma