Bir polis memurunun, bölgesindeki sokak köpekleri ile ilgili
çaresizliğini yazdım dün.
Tam, “Bir dokun bin ah işit” durumu ortaya
çıktı.
Yüzlerce mail.
Hepsi aynı dertten muzdarib.
Dert dediğim sokak köpeği çeteleri.
Evet ben de onlara çok acıyorum, evet ben de zaman zaman kızımla bu
köpeklere çuval çuval mama taşıdım ama bu köpeklerin sokaklarda bu
şekilde varlığı pek de “Medeni” bir durum
oluşturmuyor.
Bakın gelen maillerden bazılarından bölümler paylaşayım:
ELİMİZDE SOPALARLA OKUL YOLUNDA
“Oğlum evime 300 metre mesafede bir okula
gidiyor.
Okulun etrafında sokak köpeği çeteleri var. Bir tane de değil
bunlar. Bir kaç çete. Dolayısıyla her sabah oğlumla uyanıyoruz,
elimizde süpürge sapları ile okula birlikte gidiyoruz, oğlumu okula
bırakıyorum, eve dönüyorum.
Oğlumla birlikte okula gidiyor olmaktan dolayı hiç şikâyetim yok,
hatta fazlasıyla memnunum, hareketsiz yaşamımızda biraz da olsa
yürümek iyi geliyor bünyeye.