Bundan 2 yıl önce HDP'yi "seni başkan yaptırmayacağız"
kampanyasıyla sahaya sürenler bugün HDP'ye "sakın
ortalarda görünme" diyorlar.
HDPliler de çıkıp "neden" diye soramıyor.
"Şu anda, tam da Cumhurbaşkanlığı sisteminin oylanacağı referandum
öncesinde konuşmayacaksak, açıkça 'hayır' kampanyası
yapmayacaksak biz ne işe yararız" diyemiyorlar.
"Bizi neden bu hale soktunuz, niçin halkın karşısına
çıkıp bir pozisyon aldığımızda ters tepiyor" diye isyan
edemiyorlar.
Edemezler, soramazlar, konuşamazlar.
Rolleri neyse onu oynayacaklar. Çünkü gerçek, çünkü sahici bir
aktör değil HDP.
Hem PKK'ya hem de onun dışarıdaki patronlarına bağımlı
haldeler.
Her ne olursa olsun, Türkiye toplumu bugün HDP'nin siyasi
misyonunun önemli oranda CHP tarafından temsil edildiğini biliyor.
CHP'nin hayır kampanyasına da bu gözle yaklaşıyor.
Referanduma doğru giderken CHP sadece HDP'nin söylemlerini
kullanmayacak.
Aynı zamanda toplumsal alanı parçalama ve çatışma zeminleri inşa
etme taktiklerini de uygulayacak.
Şimdiden "CHP üyesi genç silahlı saldırıya uğradı" tarzı
provokasyonlarla kendi tabanını galeyana getirmeye
ve sokak şiddetiyle siyasal ortamı
istikrarsızlaştırmaya çalışıyor.
CHP'liler de sormuyor, soramıyor.