Şişli, Nişantaşı, Kadıköy ve Moda için "ezansız semtler"
tabirini kullanır Yahya Kemal. İnsanın içine oturan, onu mahzun
eden bir ifade bu. Ağır, çok ağır bir söz.
"O semtlerdeki minareler görülmez, ezanlar işitilmez, Ramazan ve
kandil günleri hissedilmez. Çocuklar Müslümanlığın çocukluk
rüyasını nasıl görürler?
İşte bu rüya, çocukluk dediğimiz bu Müslüman rüyasıdır ki bizi
henüz bir millet halinde tutuyor.
(...) Bugünün çocukları büyük bir ekseriyetle yine Müslüman
semtlerde doğuyorlar, büyüyorlar, eskisi kadar derin bir tahassüs
ile değilse bile yine Müslümanlığı hissediyorlar. Fakat fazla
medenileşen üst tabakanın çocukları ezansız yeni semtlerde
alafranga terbiye ile yetişirken, Türk çocukluğunun en güzel
rüyasını göremiyorlar." Yıllar yıllar evvel, İstanbul toprağında,
İstanbul'un ortasında kurulmuş semtler için söylemiş bu sözleri
Yahya Kemal. Hem bu sözleri sarf etmekten mütevellit öyle büyük bir
tepkiyle de karşılaşmamış.
Bu semtlerin sakini olup da bu sözleri bir itham, bir suçlama
olarak gören de pek çıkmamış.
Aksine birçokları bu sözleri bir gurur vesilesi saymış.
Yahya Kemal'in bu satırları yazmasının üzerinden çok zaman
geçti.
Bugün örneğin Kadıköy'de 68, Beşiktaş'ta 41, Şişli'de 52 cami var.
Bu sayı Fatih'te 340, Üsküdar'da 186, Beykoz'da 136.
Arada muazzam bir fark var.
Gelgelelim bugün hiçbirimizin aklına bu semtler için "ezansız
semtler" ibaresini kullanmak gelmez.
Bugün bu semtler için böyle sözler sarf edilse o semtlerin
sakinlerinin kahir ekseriyeti bunu hakaret sayar.
Elbette bugün o semtlerde yaşayan bazıları ezan sesinden
rahatsızlık duymaya devam ediyorlar. Semtlerinde daha fazla cami
istemiyorlar.
Ancak bugün onlar giderek etkileri azalan, günden güne küçülen bir
azınlık konumunda.
Onlar toplumun genelinde karşılığı olmayan, giderek marjinalleşen
unsurlar. Giderek zayıflayan Batıcı ideolojinin toplumdaki
temsilcileri onlar.
Yıllarc...