Başbakan Binali Yıldırım Kemal Kılıçdaroğlu'na sormuş: "Ülkeni
nasıl dünyaya şikâyet edersin" diye. Malum, Kemal Kılıçdaroğlu
Alman Focus dergisine ağzını açmış, gözünü yummuştu. "Ne işiniz var
Türkiye'de, ne can güvenliği var ne mal güvenliği" mealinde sözler
söylemiş, yabancı yatırımcılara ve turistlere "sakın gelmeyin"
mesajı vermişti.
Bu Türkiye karşıtı mesajlar üzerine başbakan bir kez daha uyarmış
Kılıçdaroğlu'nu. "Bu kepazeliğe son ver" demiş.
Başbakan sonuna kadar haklı ve fakat Kılıçdaroğlu'nun bu girdiği
yoldan dönmesi mümkün değil. Dönmez, dönemez.
2019 seçimlerine kadar Kılıçdaroğlu ve akıl babaları önce
Türkiye'yi zayıflatmaya çalışacaklar. Siyasal istikrarsızlık ortamı
oluşturmak için ellerinden geleni yapacaklar. Yapay rejim krizleri
üretecekler. Sanki kendileri sırf Erdoğan nefretlerinden dolayı
ülkeyi bölmek için uğraşan PKK'ya, devletin içine sızarak onu
çökertmeye çalışan FETÖ'ye destek vermemişler gibi her fırsatta AK
Parti'yi "devlet düşmanı" gibi göstermeye çalışacaklar. Korku
iklimi oluşturup, iktidarın farklı yaşam tarzlarına müdahalede
bulunduğu yalanını yayacaklar.
Stratejileri bu. Zayıflamış ve istikrar krizi yaşayan bir ülkede
dış müdahale ve manipülasyonlarla iktidarı devralmak
arzusundalar.
AK Parti'nin 15 yıllık bir iktidar tecrübesi var. Hâlâ Türkiye'nin
tek merkez partisi, farklı eğilimleri bünyesinde barındırabilen
yegane siyasi yapı. Recep Tayyip Erdoğan hem siyasi parti lideri
sıfatıyla, hem de devlet başkanı vasfıyla muazzam bir tecrübeyi
elinde bulunduruyor. AK Parti'nin ve Erdoğan'ın olağan koşullarda
CHP ve Kılıçdaroğlu tarafından alt edilebilmesi mümkün değil. Bu
nedenle Kılıçdaroğlu ve partisi koşulları olağanüstü hale getirme
arzusunda.
AK Parti'nin de bu süreçte çok dikkatli davranması lazım. Her ne
olursa olsun somut kazanımlara ve yeni dönemde ülkeye katma değer
kazandıracak projelere odaklanması gerekiyor. AK Parti, Erdoğan'sız
geçirdiği 3 yılın travmasını artık geride bırakıyor. Bırakmak
zorunda.
Yeni durumu, Erdoğan'ın bir kez daha AK Parti'nin başına geçtiği
yeni siyasal hali AK Parti elitlerinin de AK Parti'ye destek veren
elit kesimlerinin de kavraması şart. Parti içi çekişmelerin, bir
kazananı olmayacak kavgaların bir kenara bırakılması ve 2019'a
odaklanılması gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son dönemde AK
Parti siyaseti ile ilgili verdiği mesajlar doğru
okunmalı.