TANSU'yla kavgamızın hikâyesi aynen şöyle:
Önceki akşam Montreux Caz Festivali'nden önce Chemical Brothers
konserini dinledim...
Harika bir genç enerji...
Müthiş bir sahne tasarımı... Her şeyi unuttum...
* * *
O konserden sonra ondan daha da harika bir War on Drugs
konseri...
Keyfim yerinde, Türkiye'ye ait her şeyi unutmuşum...
"O Ses"in bütün seçim kampanyası boyunca kulağıma bıraktığı ne
kadar ağır yük varsa, hepsi silinmiş...
İşte o sırada Tansu'nun WhatsApp mesajları yağmaya başlıyor...
* * *
Anlıyorum ki, Yunanistan'da referandum sonuçları belli olmaya
başlamış ve...
Tansu kazanmış...
Kazanmış ve evin içini Sintagma Meydanı'na çevirmiş...
Facebook grubu, Whats-App arkadaşları, Instagram hesabı
yıkılıyor...
Bense bambaşka bir havadayım ve durmadan konserden fotoğraf
gönderiyorum...
Tansu'nun umurunda değil...
O elinde "Oxi" pankartı, refarandum sonucunu kutluyor...
Ben ona War on Drugs konser fotoğrafı gönderiyorum, onun cevabı ise
mutluluk gülücükleri atan bir Çipras fotoğrafı oluyor...