KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Nabi Avcı aradı.
“İmam hatip okulları ile ilgili yazınıza çok üzüldüm” dedi...
Aramızda şu konuşma geçti:
* * *
BAKAN: “Siz herhalde yaptığım konuşmanın tam metnini
görmediniz...”
BEN: “Gazetelerde çıkan bölümü okudum...”
* * *
BAKAN: “Konuşmamın devamında kendimin de normal devlet lisesinden
mezun olduğumu söyledim. Kendimin de içinden çıktığı okullar
hakkında kötü bir şey düşünmem mümkün olabilir mi...”
BEN: “Halk hareketidir denince, öteki okullarda okuyan, çocuklarını
okutan insanlar ‘Biz halk değil miyiz’ diye soruyor.”
* * *
BAKAN: “Belki ‘İmam hatipler halk hareketidir’ demek yerine ‘Bir
sivil toplum hareketidir’ deseydim derdimi daha iyi
anlatabilirdim.”
BEN: “Sivil toplum hareketi denirse, ne benim ne kimsenin itirazı
olmaz sanırım. Bir de şu mesele var. Bu okulların çok teşvik
edildiği, çocukların zorlama ile oralara yönlendirildiği
eleştirileri var.”
* * *
BAKAN: “Bunları ben de okuyorum ve üzülüyorum. Bu okulların çoğunu
biz yaptırmıyoruz. İmam hatip okullarının dernekleri veya
hayırsever iş insanları yapıyor. Doğrudur biraz da büyük ve
gösterişli binalar yapılıyor. Biz kendilerine elimizdeki tip okul
projelerini veriyoruz, bakın bu parayla bunlardan iki tane meslek
sanat okulu yaptırabilirsiniz diyoruz. Ama çoğu ‘Annemizin
babamızın vasiyeti’ deyip imam hatip okulu yaptırıyor.”