12 Temmuz 2015 günü...
Bu tarihi bir kenara yazın... Bu tarih, Türkiye'nin Suriye
politikasının iflasını ilan ettiği gelişmenin başlangıcıdır.
* * *
O gün, 54 kişilik bir grup, Türkiye sınırından Suriye'ye
girdi..
Ellerinde Amerikan menşeli M16 silahları vardı...
Girenlerin bayağı kelli felli bir adı da vardı.
"34'üncü Tümen..."
* * *
Ankara çok umutluydu...
Çünkü bu tümenin savaşa gireceğini ve Suriye'de güç dengesini,
kendi lehine çevirecek ilk ciddi adımı atacağına emindi.
Bu 54 kişi, Türk ve Amerikan uzmanlarca eğitilmiş, silahlandırılmış
ve artık savaşçı güç haline geldiğine inanılmıştı.
Rüya sadece 2 hafta sürdü.
Hürriyet dün manşetinden, istihbaratçıların günlerdir sakladığı
gerçeği açıkladı.
Suriye sınırından giren 34'üncü Tümen'in, başta komutanları olmak
üzere neredeyse tamamı esir alınmıştı...
Zaten eğitmek için buluna buluna 54 kişi bulunmuş, onlar da ilk
adımda saf dışı bırakılmıştı.
* * *
Peki esir alan kimdi?
Önce herkes IŞİD esir aldı zannetti. Ancak Türkiye'nin yetiştirdiği
"Ilımlı Suriyelileri" esir alan, bazılarını öldüren "El Nusra"
örgütüydü...
Üstelik, esir aldıkları kişilerin "Türkiye'de silahlandırıldıkları"
itiraflarını kameraya almış ve yayınlamıştı.
Tam bir çuval manzarasıydı yani...