KUSURA bakmayın, kendimi tutamayacağım...
Hiddetleneceğim biraz...
Ve o adama şöyle sesleneceğim...
Be meymenetsiz adam...
Bre şom ağızlı...
***
Belli ki ağzı var da kulağı yok...
Hem de öyle susak
bir ağız ki, şuurunun en dipsiz çukurundaki o kapkara niyetini
içinde tutamamış, bütün pervasızlığı ile salmış Manisa
sokaklarına...
Belli ki kafası şimdiden mevziye girmiş...
Belli ki, “Hayır” diyeni düşman görecek, ona ilk palayı, ilk satırı
o sallayacak...
***
Eee böyledir...
Karadeniz’de iki mafya bozuntusu, meydana çıkıp, “Hayır diyen varsa
15 Temmuz gibi geliriz yanına” diye celallenir...
Bu ülkenin savcısı da ertesi sabah, neredeyse sırtını okşayıp evine
uğurlarsa...
Manisa’daki adam da ondan aşağı kalır mı...
O da sürer domdom kurşununu pompalısının namlusuna...
***
Vah benim demokrasim...
Hepimiz hayatımız boyunca, “Eşkıya dünyaya hükümdar olmasın”
şiarında birleşmişken, bozuntusu dadanmış sandığa...
BÜTÜN BU ADAMLAR ‘HAYIR’ İÇİN ÇALIŞIYOR
ÖNCE Avrupa Birliği’nden sorumlu Devlet Bakanı Ömer Çelik’e
sesleneyim...
Ömer Bey, Manisa il başkan yardımcınızın konuşmasını sonuna kadar
dinlediniz mi...
Bu arkadaş, sandıkta hayır çıkarsa, Avrupa Birliği’ni de düşman
ilan edecekmiş...
Vallahi öyle dedi...
İkinci sözüm de AKP’nin makul yöneticilerine...
Bilesiniz ki bu adamlar evet değil, hayır oyu için
çalışıyorlar...
O nedenle bu adamın istifasını isteyerek AKP yönetimi çok iyi
bir davranış sergiledi.