YAZIMI çok dikkatle okumaya bile gerek yok. Kime katil dediğimi şu cümleyle açık seçik yazdım:
"Bak arkadaş. Bu çocuğun katili sensin. Sensin, ey Ortadoğu
denilen insafsız, imansız, acımasız mahalle..."
Kullandığım cümle budur.
* * *
Yazımda evet eleştirilerim de var. Tarif ederek
eleştirdiklerimin kim olduğu da açıktır.
Ülkeyi babasının çiftliği gibi yönetmek isteyen diktatör Esad.
Onunla mücadele ettiğini ileri sürüp elinde silahla onunkinden
beter bir rejim kurmaya çalışan Müslüman Kardeşler örgütü.
Müslümanım diye ortaya çıkıp insanların kafalarını kesen IŞİD.
Ve Suriye'nin içindeki bu kavgaya müdahil olan, kavgayı
alevlendiren bütün bölge ülkeleri.
* * *
Eleştirdiğim şey, bizim ülkemizin de bu Ortadoğu bataklığına
çekilmek istenmesi.
Yazımın hiçbir yerinde Cumhurbaşkanı'nın ne adı geçiyor, ne de
unvanı.
Ülkemin seçilmiş Cumhurbaşkanı'na katil diyecek kadar da kendimden
geçmedim. Böyle bir kastım kesinlikle söz konusu olmadı. Ama
siyasetlerini eleştirebilecek kadar da sorumlu hissediyorum
kendimi.
* * *
Bütün bu yazdıklarıma bakıp da, bundan "Cumhurbaşkanı katildir" sonucu çıkarmak iyi niyetli bir davranış değildir.
* * *
Ben, bu çocuğun katili, yaşadığımız ve içine çekilmek istediğimiz bu Ortadoğu coğrafyasıdır, anlamsız kavgalarıdır diyorum. Önümde melek gibi yatan küçücük bir çocuğun hâlâ soğumamış cesedi var. Evimde kızım, karım ağlıyor. Bütün dünya ayağa kalkmış. Başka ülkeler, başbakanlarını tatili kesip göreve çağırıyor. Benim ülkemde ise ben bu hissiyatımı dile getirdiğim için hakkımda soruşturma açılıyor. Ama şunu herkes bilmeli. Bu çocuğun cenazesi çok ağır. Hiçbirimizin kaldıramayacağı kadar ağır.