https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac
İrili ufaklı onlarca tekneden oluşan tarihin en büyük sivil deniz filosu Gazze’ye doğru yola koyulacak.
Akdeniz’deki farklı ülkelerin limanlarında demirli gemilerde hummalı bir çalışma var. Hazırlıklar çok büyük oranda tamamlandı.
Dünyanın her noktasından, farklı milletlerden ve inançlara mensup; aktivistler, insan hakları savunucuları, doktorlar, sanatçılar, din adamları, gazeteciler, avukatlar ve denizciler soykırım altındaki Gazze’ye nefes olmak, ablukayı kırmak ve insanî koridor açmak için “Global Sumud Flotilla” çatısı altında bir araya geldiler.
Sumud filosu bağımsız ve uluslararası bir oluşum. Herhangi bir hükümet veya siyasi partiyle bağlantısı yok. Şu soru ısrarla soruluyor: “Peki ama kim bunlar?” Bir süredir Türkiye delegasyonu ile yakın temastayım. Toplantılarına katıldım. March To Gaza eylemi için gittiğim Mısır’da diğer ülkelerden gelen aktivistlerle de tanıştım. Şunu net gördüm: “Kimse” değiller! İnsan onuruna değer veren ve şiddetsiz, sivil eylemlerin gücüne inanan sıradan kişiler. Dertleri-davaları, günleri-gündemleri Gazze. Kahire’de engeller konulsa da Gazze’ye ulaşan bir yol aramaktan vazgeçmediler. Yılmadılar. Şimdi, hedefe ulaşacak yolun rotasını çiziyorlar. Akdeniz’de oluşturulan filoyla İsrail ablukasını kırıp Gazze’ye ulaşmayı deneyecekler. Yine aralarında olacağım.
Bu yazıda da Global Sumud Flotilla’dan son bilgileri aktarıp bugün itibariyle kendi hazırlıklarıma yoğunlaşacağım.
Filo, Akdeniz’deki dört limandan hareket edecek. Tunus ve Barselona’daki limanların yanı sıra, tedbiren henüz ilan edilmeyen iki Avrupa ülkesindeki limanlardan da gemiler kalkacak.
Güvenlik ve gizlilik elzem. Tahmin edeceğiniz üzere İsrail, Sumud filosunun kalkmaması için türlü engele başvuruyor. Delegasyondan aldığım bilgilere göre, İsrail öncelikle filonun oluşmaması için çok uğraşmış. Bunun için de gemi firmalarına ya da şahıslara baskı yaparak birçok satın alma anlaşmasını iptal ettirmiş. Gemilerin dümenine geçecek kaptanlara tehdit mesajları gitmiş ve bazılarının belgeleri iptal ettirilmiş. Geride kalan 15 günde dünyanın dört bir yanından sefere çıkma engeli olmayan kaptan arayışı vardı. Hassas bir süreçti ve kaptanlarla görüşmeler gizlilikle yürütüldü.
Gelinen aşamada; tüm müdahalelere rağmen filo büyük bir kararlılık ve gayretle oluşturuldu. Dün itibarıyla yola çıkmaya hazır gemi sayısı 80’i bulmuş durumda. Yüzden fazla olması muhtemeldi. En olası senaryoda hazır hale getirilen gemiler kaptan ve mürettebatları ile yola çıkmayı bekliyor.
Filonun toplanacağı resmi olarak ağustos ayının başlarında duyuruldu ve katılım için internet üzerinden başvurular alındı. Formlar dolduruldu. Şu bilgiyi aldım: Gazze’ye gitmek için internet üzerinden 500 bin kişi başvuru yapmış. Dünya nüfusu 8 milyar, 500 bin kişi düşük gelebilir lakin bu sayıya çok kısa sürede ulaşıldı. Açılan kayıt formu yoğunluktan dolayı çöktü ve belli bir sayıya ulaşıldığından dolayı da yayından kaldırıldı. Şu da var; Gazze filosuna katılmak için kayıt yaptıranların büyük çoğunluğu, ablukanın kaldırılması ve insani koridorun açılmasında faydası olabilecek meslek dallarından veya özel yetenekleri olan insanlardı. 500 bin kişinin gönüllü olarak soykırım altındaki Gazze’ye gitmek istemesi tüm insanlık adına büyük bir sorumluluk ve aynı zamanda İsrail’i tedirgin etmeye yetecek bir kalkışmanın ayak sesleri olarak kayıtlara geçmeli. Zaten 80 gemilik filonun planlanan şekliyle denize açılması bile İsrail’i köşeye sıkıştıracak etkiyi gösterecektir.
Gemilerde hemen her milletten 1000 civarında gönüllü olacak. Yolcu sayısı gemi adedine göre belirlendi. Gemi temin etmeyen ülkelere en fazla 12 gönüllü kontenjanı yazıldı. “Hangi ülkelerden katılım olacak?” diye soracak olursanız… Amerika, İngiltere, Almanya dahil çok sayıda ülkenin vatandaşları gönüllü olarak gemilere binecek. Şimdilik kendimiz dışında bir isim açıklayamıyoruz fakat filoda kamuoyuna mal olmuş tanınmış kişiler de yerini alacak.
Bizler, şu gün itibarıyla yollara düşmeye başlayacağız. Hareket edilecek limanların çevrelerinde olacak ve sıkı eğitimlerden geçirileceğiz. “Şiddetsizlik” ve “Denizcilik Güvenliği” başlıkları altında hem teorik hem de pratik dersler alacağız. Medya mensuplarına ayrıca bilgilendirmeler yapılacak. Uluslararası delegasyon karadaki eğitimlere aşırı önem veriyor. Şunun da altı mutlaka çiziliyor: Filodaki öncelikli ilke, güvenlik ve koordinasyon ilkesinden şaşılmaması olacak. Dakik ve ciddi bir çalışma yürütülüyor. A’dan Z’ye her detay üzerinde incelikle duruluyor.
Mevcut senaryoya göre gemiler 1 Eylül itibari ile limanlardan ayrılacak ve filo Akdeniz açıklarında buluşacak. Dümenler ablukanın kaldırılması için Gazze’ye kırılacak ve açık denizde seyrüsefer başlayacak.
Türkiye’den katılımcı sayısının anlık değiştiğini söyleyebilirim. Gemi teminiyle ilgili prosedürlere göre öncelikli katılımcılar dışında listeler saat başı güncellendi. Son aşamada Türkiye’den; aktivist, doktor, kaptan, mürettebat, teknik eleman, organizasyon görevlisi olmak üzere 100 kadar kişi gemilerde olacak. Filo delegasyonu içinde Türkiye’nin saygın ve ayrıcalıklı bir konumu var. Bunun ilk sebebi Türk halkının teveccühü... Ortaya konulan samimi çaba 44 delegasyonlu oluşumda Türkiye’yi ayrıcalıklı bir yere koyuyor. Yani filonun yüzde 10’u ülkemizden olacak. Buna ek yurt dışında yaşayan Türkler de diğer delegasyonların listesinden gemilerde olacaklar.
Şimdilik aktaracaklarım bunlarla sınırlı. Önümüzdeki hafta filodan bildirmeye başlayacağım inşallah. Fırsat bulabilirsem, gün gün yazmaya gayret edeceğim. Aynı zamanda videolar da çekeceğim. Allah seferimizi Gazze halkının feraha ermesine vesile kılsın.