Siyasal rejimimiz, ekonomik bunalımımız ve dış ilişkilerdeki
soyutlanmamız, Cumhuriyet Türkiyesi’ne ve demokrasiye “getirilmek
istenen dayatmaların sonuçlarıdır”.
- Siyasal İslam odaklı yaşam tarzı dayatmaları: buna yönelmiş
çağdışı eğitim uygulamaları: dış ilişkilerde “akılcılık,
bilimsellik ve karşılıklı çıkarlara dayalı dengeler” yerine İslamcı
(ve ümmetçi) odaklı uygulamalar, içine düştüğümüz bunalımın esas
nedenleridir.
- Çağdaş uygarlık değerleri ve bilimsellik yerine siyasal İslamcı
uygulamalara göre ayarlanmış “tek adamlı rejim” ülkeyi
“azgelişmişlik kısırdöngüsüne kilitlemiş bulunuyor”.
Tek çıkış yolunun parlamenter demokratik sisteme dönüş olduğunun
çoğunluk tarafından bilinmesine, “hatta istenmesine” karşın, şu
anda yaşadığımız otoriter rejim, bunun önündeki en büyük
engeldir.
- İstanbul, Ankara, İzmir gibi kentlerde yapının değişmekte oluşu,
“iki katmanlı bir durum oluşturdu”. Akılcılık ve çağdışılık karşı
karşıya geldi. Ancak, oluşturulmuş bulunan rejimin yönetime
sağladıkları “otoriter olanaklar” çoğunluğun etkisini
kısıtlamaktadır.
Azınlık oligarşisinin egemen olduğu “iç dinamikler”, çıkış yolu
bulamıyorlar. Nelerin olması ve yapılması gerektiğinin bilinmesine
karşın, “bunların nasıl sağlanacağı” konusu, rejim yüzünden
karanlıkta kalmaktadır. Amerikancılık (himayecilik) ve
siyasal İslam
Amerikancılık, tek yanlı anlaşmalar ve uygulamalar sonucunda
himayeciliği (ve emperyalizmi), 15 Temmuz darbe girişimine kadar
getirdi. FETÖ, “siyasal İslam-Batıcılık işbirliğinin somut sonucu
ve kanıtı” oldu.
- Turgut Özal CFR’n...