Ressamın her fırça darbesi diğer ressamlardan hatta kendi
darbelerinden farklıdır. Orhan Veli de
Attilâ İlhan da Can Yücel de
kırmızı çizgilerin ötesine geçtikleri için özgünleşmiş ve
yücelmişlerdir.
Nâzım Hikmet sosyalizm, antiemperyalizm ve
vatanseverlik üçgenine çelikten bir ağ gerdiği için hem vatanında
hem de dünyada en saygın yerini almıştır.
Düşmanları bile Atatürk’ü özgün ve kırmızı
çizgileri delip geçen bir deha olduğu için övmek zorunda
kalmışlardır.
Sanatta, bilimde, siyasette statükonun ve tutuculuğun hapsettiği
sınırlara meydan okuyanlar, hep en öne çıkmışlar: sanatı, bilimi ve
siyaseti yüceltmişlerdir.
Kopernik, Atatürk, Picasso,
Nâzım, Orhan Veli, Fazıl Say hepsi de sınır
tanımayan, kırmızı çizgilerin dışına çıkan ve temsil ettikleri
sanatı, bilimi, siyaseti ileriye götüren öncülerdir. Yalnız kendi
halklarına değil dünyaya örnek olmuşlardır. Ters
taraftakiler
Bir de ters tarafta olanlar vardır:
- Statükocular, bozuk düzenin, ilkel yapının değişmesine karşı
çıkanlardır.
- Çağdaş ve öncü değerler yerine sıkı sıkıya statükoya bağlı: bir
sülük gibi bozuk düzenden kanla beslenen, ilericiliğe karşı
gericiliği savunan: düşünce özgürlüğünü, özgür yaşamı, katılımcı
demokrasiyi, kadın-erkek eşitliğini reddeden: karanlık dünyadan
çıkmak istemeyen odaklardan
- Statükodan ve bozuk düzenden, ekonomik ve siyasal çıkar
sağlarlar.
- Türkiye’de Köy Enstitülerini, emperyalizmle işbirliği yaparak
kapattıran toprak ağaları, tarikat çevreleri
- Din tüc...