1974 Barış Harekâtı
sonrası: Ecevit bir “Karaoğlan”,
günün kahramanı. Milli
Görüşçü Erbakan da
öyle.
Prof. Yüksel
Ülken’e Başbakan Ecevit’ten bir mesaj geliyor: acaba
İktisat Fakültesi Mezunlar Derneği Yeşil Kitap için bir toplantı
yapabilir mi? Dernek Başkanı Ülken ile buluşuyoruz, ben de dernekle
ilgiliyim. Ülken bana, “Ecevit’ten
böyle bir mesaj var, yapabilir
miyiz” diyor. Ben
de “Aman Yüksel
Hoca, derneğin pozisyonu belli, bizlerin
durumu belli, bizi tefe koyarlar
vallahi, Ecevit’i oyalamaktan başka
çaremiz yok” diyorum ve karşı koyuyorum.
Tamam, Kaddafi ABD’nin
ambargosuna karşı bize gereken askeri malzemeleri vermiş, ona
borcumuz var, onu seviyoruz. Ama bilim insanları
olarak “Yeşil Kitap”ı akademik bir
seminerde ele almak apayrı bir şey.
Olayın
ayrıntılarını “Yolumun Kesiştiği
Ünlüler”de anlattım. (*) Ve o Kaddafi önce, başta İtalya ve
Fransa olmak üzere petrolün hatırı için ABD ve İngiltere tarafından
bile destekleniyor. Sonra da “Arap
Baharı” ile birlikte ABD tarafından, dünya
kamuoyunun gözleri önünde linç ettiriliyor.
Ve “hem kahraman, hem
hain(!)” Kaddafi’nin hançeri 10 milyon
dolara bizim pazarda
satılıyor. Sezar’ı
öldüren Brütüs’ün hançeri
bulunsa, kim bilir kaça giderdi?
1974’te Ecevit haklıydı: Kaddafi emperyalizmin
Türkiye’ye koyduğu ambargoyu delerek bize destek
vermişti.
Son 5-6 yıl içinde Ankara olarak biz ne yaptık:
Emperyalizmin “Arap
Baharı!” operasyonunun bir parçası olduk:
Bize 1974’te ambargo koyanlarla birlikte Kaddafi’nin linç edilmesi
ve Libya’nın üçe bölünerek parçalanması için İzmir’i komuta merkezi
yaptık. Üstelik başta, “NATO’nun Libya’da ne
işi var” dememize
rağmen!
Ve emperyalizm tarafından BOP uğruna linç
edilen, bizim
1974’teki “kahramanımız” Kaddafi’nin
hançeri, “pazarda kaç para ediyor” diye
tartışıyoruz.
Acaba aynaya
bakıp, “Kendi fiyatımızı da
biçmemiz gerekmeyecek
mi”?
Yeşil Kitap’tan Kaddafi’nin linç edilmesine
giden yol aynı şekilde Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun da kaderini
belirleyen bir süreçtir. Ankara-İstanbul yürüyüşü aynı zamanda,
BOP’a ve emperyalizmin kumpaslarına karşı bir direnme
hareketidir.
Büyük resim içindeki yeri çok önemlidir.
Suriye’nin, Libya’nın, Kaddafi’lerin durumuna düşmek istemeyen, 80
milyonun içindeki “herkes”,
Ankara-İstanbul hareketine omuz vermek zorundadır.