Yakın geçmişte piyasa ekonomisinde (kapitalizmde) “kötü para iyi
parayı kovar” deyişi yer etmiş bir slogandı. Özetle, “kötü ekonomik
uygulamalar, senin paranı pul eder”...
- Ve aynı şekilde, “kötü mal iyi malı kaçırır”.
- Kötü politika iyi politikayı yavaş yavaş öldürür.
- Ve kötü insanlar, iyi insanları ortadan kaldırır, “gergedanlaşma”
yaygınlaşır, bozuk düzen olağan hale gelir.
Bunlar yığımlı olarak birbirlerini besleyen bir karmaşa, bir
kilitlenme ortamı doğurur. Bataklıkta larvalarla ve kanla beslenen
yaratıkların çoğalması ve egemen olması gibi: azgelişmişlik
kısırdöngüsü kendi kendini besler.
Sorunun özünde “birey-toplum uyuşması ya da çatışması vardır”.
Uygar ve demokratik toplumlarda “bireyin çıkarı ile kamusal yarar
uyum ve örtüşme içindedir”, ayraç budur.
-Piyasada rekabet koşulları mı işliyor? Yoksa haksız rekabet ve
kayırmalar mı var?
-Adalet sistemi bağımsız olarak işliyor mu?
-Kaynak dağılımı ve kullanımında, “bireyin çıkarı ile kamunun
yararı örtüşüyor mu?”
Yoksa birey ayakta kalmak için kamu zararına çalışmak zorunda mı
kalıyor?
Bütün bunlarda, “demokrasi ile azgelişmişlik kısırdöngüsü çatışma
halindedir”. Aynen kırmızı ışıkta geçip geçmemek gibi. Demokratik
toplumlarda bırakın insanları, köpekler bile kırmızı ışıkta
beklemeyi öğrenmeye başlarlar. Bunu Almanya’da gözlerimle gördüm.
Ağaç düşmanlığı ve azgelişmişlik
Trump, “Çevre beni ilgilendirmez” diyerek
anlaşmayı bozdu. Aynen, azgelişmişlik kısır-döngüsünde, “bireyin
ka...