Öncelikle şu çok net; G.Saray dün takım olarak oynayamadı.
Diyeceksiniz ki "Ne demek takım olarak oynayamadı?" Aynı anda
rakibe baskı yapıp, aynı anda topu alıp hücum edeceklerdi. Ama 3
kişi baskı yaptı iki kişi yapmadı, iki kişi yaptı, dört kişi
yapmadı! O zaman hep beraber oyundan düştüler. Oyuncular arasında
inanılmaz kopukluklar oldu ve maçı da kaybettiler.
Şu cümleyi net söylemek lazım; Kasımpaşa takım olarak iyi oynadı,
çok iyi mücadele etti ve net bir galibiyet aldılar. Bir taraf takım
gibi oynamayıp, diğer taraf oynarsa daha iyi takım mücadelesi veren
taraf maçı kazanır. Dün akşam olduğu gibi… "Galatasaray'da kim
iyi?" derseniz, Donk… Şu anda Galatasaray'ın en iyi transferi gibi
ama diğerleri ona yardım etmediler. Mesela Gomis. Tamam maçın
başında düştü ama çok tuhaf işler yaptı.
Peki maçın kırılma anı neydi?
Kasımpaşa'nın kazandığı penaltı.
Milletin kafası karıştı. Tabi "Penaltı değil" diyen fanatikler de
var. Aslında hiç kafa karışacak pozisyon değil. Serdar Aziz, rakibi
topla üzerine gelirken bir defans oyuncusunun yapmayacağı
acemelikle, ceza alanı içinde direkt topa müdahale etmeye kalktı.
Tamam topa hamle yapacaksın ama orada 'penaltıyı' da düşüneceksin.
Serdar Aziz topa direkt müdahale ederken sol ayağıyla topa yüzde
100 hakim olamadı. Çünkü hamle yaptığı sol ayağının dış tarafı
topun üst kısmına değdi.
Topa müdahale var ama o ayak gitti rakibin sol ayağının dışına
darbe oldu. Kesinlikle net bir penaltıydı.
Hatta yanında bir de sarı gerekirdi.
Hakem olarak bunu yapıyorsun iyi, çok da güzel.
Peki ikinci yarıda Donk buna benzer bir müdahale yapıyor ama faul
çalmıyorsun! Aynı hakem, aynı maç, benzer pozisyon, işte çifte
standart!
Galatasaray, Terim'in gelmesiyle bir ara gazı aldı. Ama günler
geçtikçe bu gazın yetmeyeceği belli olmaya başladı. Şimdi düşünün
bir; büyük paralara Belhanda'yı alıyorsunuz, bu adam maç 3-0'ken
90+3'te oyundan atılıyor. Demek ki G.Saray'da taşlar daha y...