Beşiktaş kazandı sadece o kadar. İstatistiklere bakarsanız
Beşiktaş ezici üstünlükle topla oynamıştır. Peki maça baktığınızda
görüntü ne? Gaziantep maçı kazanamadıysa kendi hatalarından
kazanamadı. Girdikleri pozisyonları rahatça harcadılar. Hakeme
bakarsanız görüntüde çok fazla suya sabuna dokunmadı diye gözüküyor
değil mi? Benim bırakın canlı seyretmeyi televizyondan seyrettiğim
kadar "İnşallah Beşiktaş kazanır. Kaybederse yara alırım"
havasında. Çaldığı ve çalmadığı bütün düdükler de bu havada.
Hakemin yaptığı koşulara bakın, Gaziantep hücum ederken Beşiktaş
sahasına fazla gitmek istemiyor. Dönüp hep Beşiktaş hücumcularıyla
beraber koşmak istiyor. Seyredin bakalım o gözle nasıl
göreceksiniz. Veya kendisi de seyretsin.
Gaziantepli oyuncunun yaptığı penaltı tam bir zeka özrü penaltı. O
pozisyonda rakip oyuncu ne yapabilir ki! Ellerini kenara açarsın
yükselirsin 1'e 1 mücadele yaparsın, gelip de balta gibi adama
çarpmazsın. Hani körün istediği bir göz Allah verdi iki göz hesabı.
Aboubakar dağıldı, hakem düdüğü üfledi. Peki bütün iş ondan sonra
başladı. Quaresma bile "Cenk atsın" diyor. Ama Oğuzhan kaptan ya
"Ben atacağım" diyor. Kardeşim bir takımın penaltıcısı bellidir.
Çok özel durumlarda bu değişebilir. Cenk 5 penaltının 5'ini de gol
atmışsa artık o topa yanaşmayacaksın. Yaptığının bir tek karşılığı
vardır: Ukalalık. Ne oldu? Penaltıyı kaçırdın. Peki Antep 1 veya 2
gol atsa ne yapacaktın? Bu ukalalığını nasıl kapatacaktın! Peki
bunlar takımlarda neden olur? Son 2-3 aydır disiplinsizlik var. Ya
Şenol Güneş'e çok alıştılar ya da Şenol Güneş futbolculara çok
alıştı veya Şenol Güneş başka açıdan takımı kenardan seyrediyor.
Bunun acısını çekeceklerdir. Daha başka şeyler de olacaktır,
görürsünüz. Mesela Quaresma'ya bakıyorum elinden geldiğince oynuyor
ama eski şevki yok.