Galatasaraylılar çok beklediler transferler için. Yıllarca
uçaklar indi, uçaklar kalktı. Çok turşu geldi Türkiye'ye. Zaten
gelenler Avrupa'dan oluyordu. Giderken ya Arap ülkelerine ya da
Çin'e gidiyorlardı. Yani İstanbul aktarma istasyonu gibiydi. Hala
öyle değil mi? Öyle.
Bunun değişmesi lazım. Şimdi Galatasaray iki tane oyuncu aldı. Biri
Onyekuru biri Emre Akbaba. Dün akşamki görüntüye göre ikisi de
Galatasaray takımında banko oynayacaklar. Veya şöyle diyebiliriz;
Bu ikili Galatasaray'da oynayan diğer ithal oyuncuların
burunlarının kalkmasını engelleyecek. Bir yerde kulübü tehdit
etmelerini!
Küçük takımlar mümkün olduğu kadar doğru transferler yaparken -bu
doğruluğu nasıl değerlendiriyoruz bir de o var- çok büyük paralar
vermeden fena da işler yapmadılar yıllarca. Ama büyükler için aynı
şeyi söyleyemeyiz.
Galatasaray aman aman futbol mu oynadı? Hayır. Çok top kaybı
yaptılar. Maçın sonlarına geldikçe önde olmalarına rağmen, doğru
top kullanmaları gerekirken, müthiş top kayıpları yaptılar. Mesela
Belhanda...
Mesela Selçuk.
Emre Akbaba orta sahadan topla hareket ederek ceza alanı
civarındaki arkadaşlarıyla verkaç yapmayı ve ara pas atmayı seven
bir oyuncu. Ama ilk maçı olunca arkadaşları onu anlayamadılar. Emre
Akbaba'ya yaklaşması gereken yerlerde ileriye kaçtılar.
İleriye kaçmaları gereken yerlerde Emre Akbaba'ya yaklaştılar. 2-3
maç sonra birbirlerine alışırlar.
Galatasaray'a göre sahaya daha iyi yayıldılar. Galatasaray'da topu kenar çizgilere alarak oynayamadı. Fazlaca ortaya girdiler. O zaman da boğuldular.
Aslında Eren'in oynadığı zamanlarda topu kenarlara alıp orta atmaları çok daha doğru olurdu. Çünkü Eren hava hakimiyeti olan bir oyuncu. Gomis olduğu zaman aksini yapacaksın. Havadan değil Gomis'e kenarlardan gelip yerden oynayacaksın.
Ahmet Çalık maç eksiğine rağmen derli toplu oynadı. Sakindi. Doğru müdahaleler yaptı.