Maalesef bazı şeyleri kabul etmek zorundasınız.
Galatasaray camiası Mustafa Denizli'yi getirdi yıllar sonra, ne
dediler, "Mustafa Denizli Galatasaray'ı kurtaracak." Denizli
kendini kurtardı. Gene aynı, yıllar geçti bu sefer, "Trabzonspor'u
Ersun Yanal kurtaracak" dediler ama Ersun Yanal kendini kurtarmaya
kalktı.
Bakın: Böyle bir zavallı, böyle bir dirençsiz, böyle bir amatör
Trabzonspor'u ben 1967'lerden beri görmedim. Verdiğim tarihe dikkat
edin.
Sabır, sabır diyorlar ama şu bir gerçek; sabırla bu iş olmaz.
Trabzonspor'da Ersun Yanal da olmaz.
Onun kafası başka yerlerde, o kendini kurtarmaya bakıyor.
Yorumculuk yapsın daha iyi. Şimdi dönelim ikinci pozisyona...
Fenerbahçe hücum ediyor, Trabzonsporlu bir oyuncu topu çizgi
üzerinden koluyla çıkarıyor. Pozisyon devam ettiğinde Fenerbahçeli
ikinci oyuncu vuruyor ve gol oluyor.
Hakem golü iptal ediyor, kırmızı kart veriyor, penaltı attırıyor.
Arkadaşlar bakın: Futboldaki en büyük ceza goldür. Golden büyük
ceza yoktur. Sen golü verirsin, sarı mı kullanırsın kırmızı mı
kullanırsın o ayrı bir konu. Bunun için dünya futbolunda enteresan
cümleler var. "Kırmızı kart verirsin, penaltı attırırsın, golü
verirsin, sarı kart verirsin" diye...
Şimdi ben size soruyorum.
28. dakikada pozisyona kırmızı kart verdin yani rakibi eksilttin,
bir de penaltı verdin. 28 ile 90 arasındaki süre 62 dakika.