Hayatta insanlar şunu hiçbir zaman unutmayacaklar.
Bir ticarethane işletiyor ve kazanıyorsan, bir iş yapıp başarılı
oluyorsan, bir sistemi getirmiş ve başarılı olmuşsan o sistemi
bozmayacaksın! Eğer sistemi bozar ve bunu çok alakasız zamanlarda
yapıp o tekere çomak sokarsan araba tekler! Bu cümleleri neden
yazdım?
Senin bir planın var… Çıkıyorsun sahaya, iyi top oynuyorsun,
sistemin işliyor.
Hem sen keyif alıyorsun, hem seyredenler keyif alıyor. Ve bu
sistemle de devamlı bir başarıyı yakalıyorsun.
Bunu yapan kim? Abdullah Avcı… Takımı ne? Başakşehir… Peki bu
Abdullah Avcı ne yapıyor?
Türkiye'de birçok takımın kabul etmediği Arda Turan'a sahip çıkarak
takımına alıyor. Olabilir, kazanabilirsin de kimse bir şey diyemez.
Ama senin tıkır tıkır işleyen sistemine hazır olmayan Arda'yı
sokarsan, dün akşamki gibi olursun! İşleyen makineyi Arda ile bozan
Abdullah Avcı, maçı da kaybetti büyük ihtimalle şampiyonluğu da.
Ben buna, "Abdullah Avcı'nın Arda kumarı" diyorum.
Dün görüldü ki kumar tutmadı! Abdullah Avcı, "Bir taşla iki kuş
vurayım" dedi. Hem "Arda'yı sahaya atayım moral vereyim, Arda
değişik bir havaya girsin, hırslansın, futbol oynasın" diye
düşündü, hem de "Arda ile Galatasaray seyircisini bozayım,
dolayısıyla Galatasaray takımın bozayım" dedi.
Peki nooldi de nooldi?
Bütün bunları yapan Avcı, kendi takımını bozdu.
İlk 45 dakikada Başakşehir'in el freni Arda'ydı.
Bakınız! Bu maçı Galatasaray çok iyi oynadığı için kazanmadı.
Sarı-kırmızılılar 3 puanı Başakşehir'in büyük hatalarından ve
Mariano'nun attığı mükemmel bir golle kazandı. Zaten Galatasaray'ın
bu sene bu maç sonuna kadar iki tane çok önemli golü var. Biri bu
gol, diğeri de Sinan Gümüş'ün Konyaspor'a son dakikada attığı
gol!
Sarı-kırmızılıların, çok değişiklik yapacak bir kadrosu yok. Bir
kaç oyun şekli var o da rakip tarafından anlaşılırsa Galatasaray
kilitleniyor.
Mesela şampiyonluğa giden 4 takımın içinde en fazla değişik
varyasyonlar yapacak kadro Beşiktaş'ta var. Siyah-beyazlıların, bu
konudaki silahları fazla.
Dünkü maçın sonunda ne oldu? Hani altınlar vardır ya 5'i 1 yerde…
Ligin zirvesinde de dördü bir yerde oldu! Bundan sonra şu
gözüküyor;
Çok iyi oynayan değil, az hata yapan kazanacak ve malı
götürecek.
İKİSİ BİR ARADA OLMAZ!
Emre'ye tahammülü olmaz. Yani bir kişiyi 10 kişi taşıyabilir, ama
iki kişiyi 9 kişi taşıyamaz!
Nitekim bu iki oyuncu oynamayıp takımlarına zarar verdi, hem de
sarı kart görerek takımlarını 10 kişi bırakma tehlikesine
düşürdüler.
Aslında hakem ilk 45 dakikada bitmeden Arda'ya kart gösterecekti.
Vücut dili onu gösteriyordu.
Herhalde Arda baktı ki hakem biraz pasif davranıyor, bir daha
konuşmuş olmalı ki bu sefer 45 dakika sonunda sarı kartı gördü.