Gerek torba yasa öncesi yapılan, gerekse vergi oranı
tartışmalarından anlıyoruz ki; mali disiplinin yükü sadece Maliye
Bakanı Naci Ağbal’ın omuzlarına kaldı.
Yapılan vergi zamlarının doğru olup olmadığı tartışmalarını bir
yana bırakarak olaya bakmaya çalışalım.
Hükümet içindeki eğilim, öğrendiğimiz kadarıyla, “2018 yılında mali
dengeleri biraz toparlayalım, yoksa 2019 yılındaki seçimler için
kullanacak imkanımız olmaz” şeklinde.
Mevcut gidişattan ekonomi yönetiminin de tedirgin olduğu, Başbakan
Binali Yıldırım’ı da ikna ederek, böyle bir paket hazırlandığını
öğreniyoruz.
Burada en dikkat çekici yönlerden biri ise mali disiplin
konusundaki ısrarın daha çok Maliye Bakanı Naci Ağbal’dan gelmiş
olması. Daha önce Ali Babacan’ın Başbakan Yardımcılığı döneminde,
harcama eğilimleri baskın olduğunda, Maliye’den önce Babacan
devreye girip, Başbakanı ikna ederek mali disiplini koruyacak
dengelerin sağlanmasına çabalardı.
Ekonomi bürokratları Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in,
geçmişteki Babacan’ın rolünü tam olarak yerine getiremediği
görüşündeler. Tabi ki o dönemle şimdiki dönem arasında, tüm
yetkilerin tek elde toplanmış olmasının yarattığı bir değişiklik de
sözkonusu.
Özet olarak; her şeyden önce harcamaların kısılması, ille yeni
kaynak gerekirse bunun daha doğru tercihlerle temin edilmesi imkanı
var ama siyasi tercihler bunu engelliyor.
Bakan ve bürokratların bu noktada fazla bir inisiyatifi kalmadı.
Belirlenen çok dar bir alanda mali disiplin korunmaya
çalışılıyor.
Mehmet Şimşek ve Maliye Bakanı Naci Ağbal dahil, kimse bu temel
harcama tercihlerini değiştiremiyor. Gelir konusunda da Bakan Ağbal
belirlenen kısıtlar çerçevesinde yeni kaynak yaratar...