Carl Gustav
Jung “kolektif bilinçdışı” demişti.
Toplumların düşünmeden kabul ettiği zihinsel kalıpları
kastediyordu.
Zihinsel kalıplarımız.
Farkında olmadan oluşan, davranışlarımızı etkileyen kalıp
yargılar.
“Böyle gelmiş, böyle gider” diyen
önkabulümüz.
“Bana dokunmayan yılan bin
yıl yaşasın” diyen
çıkarcı kaçışımız.
“Her koyun kendi
bacağından asılır” diyen
kayıtsızlığımız.
Toplumsal tutumları yönlendiren kolektif
bilinçdışı.
14 yıl AKP kurmayları bu bilinçdışını yönlendirmekle
uğraştı.
Başardılar mı?
Başardılar gibi görünüyor.
“Bunlar ne yapsan gitmez” kanısı uyandı
mı, uyanmadı mı?
“Yanlışları var ama
şimdilik desteklenmeleri
gerekiyor” denmedi mi?
“Çalıyorlar ama din
için yapıyorlar” denmiyor
mu?
“İyi de ona vermezsek kime
oy vereceğiz
ki” kanısı yaratılmadı mı?
İşte, kolektif bilinçaltı oluşumu budur.
Ve bu yürüyüş,
bu Adalet Yürüyüşü var ya,
işte bu kollektif bilinçdışını kökünden değiştiriyor.
***
İnsanlar neden bu yürüyüşün bir yerinde
katılmak istiyor?
İnsanlar neden birbirine “Gidiyor
musun” diye soruyor?
Biz neden 43 derece sıcakta Hendek-Akyazı bölümünde
oradaydık?
Gülriz Sururi’yi, Zeynep
Oral’ı oralara getiren neydi?
Onlarla selamlaştık orada.
Binleri gördük orada,
Terden sırılsıklam. Kızarmış yüzleri. Yorgun ama kararlı.
Azimli bir dayanışmayla, birbirlerine yardım
ederek.
Gönüllüler.
ADALET için yürüyorlardı.
ADALET için yürüyorduk.
“Ama Atatürk adı
geçmiyor” demek nasıl
haksızlıktır.
“Onlar Atatürk düşmanları” demek nasıl
bir aymazlık.
“ADALET Yürüyüşü” adında ne çok değerin
yürüyüşüdür o.
Özgürlüğün yürüyüşü.
Demokrasinin yürüyüşü.
Aydınlanmanın yürüyüşü.
Cumhuriyetin yürüyüşü.
Özgür aklın yürüyüşü.
Elbette Atatürk’ün yürüyüşüdür.
Atatürk yolunun yürüyüşüdür.
Öyle olmak zorundadır.
Bir yürüyüş başladığı gibi bitmez.
Yürüyüş, ilerledikçe anlam kazanır, geliştikçe
güçlenir.
Yürüyüş herkese yeni şeyler öğretir.
Kanımca yürüyüşten en çok
öğrenen Kemal Bey’in
kendisidir.
Hareket etmenin oturup konuşmaktan çok daha etkili olduğunu
görmüştür, daha da görecektir.
İktidarın gündeminden çıkmanın nasıl etkili olduğunu
görmüştür.
Bu yürüyüş kendi gündemini yaratacaktır,
göreceğiz.
Peki, sonrasında ne mi olacak?
Bakın neler olacak?