Sahiden, hepimiz aynı gemide miyiz?
Hani sık sık söylenir ya, ‘hepimiz aynı gemideyiz’ denir.
Genellikle de bir belaya bulaşıldığı, bir felakete uğrandığı zaman
kullanılır bu klişe. İyi de, böyle olunca o belaya nasıl
bulaşıldığı sorulmaz mı?
Kaptan geminin rotasını değiştirdiği zaman, yol haritasını kaldırıp
aklına estiği gibi hız verdiği zaman, biz de aynı gemide
miydik?
Bizim de aynı gemide olduğumuz kaptanın aklına gelmiş miydi?
Hayır, bence biz aynı gemide değiliz.
Sizin de nerede olduğunuz bulunduğunuz yere göre değişir.
Kaptan köşkünde iseniz (bizimki Kaptan Sarayıdır), gördüğünüz
manzara sonsuz ufuklardır.
Alt güvertede iseniz köpükleri görürsünüz. Ambar yolcusu iseniz
göreceğiniz geminin ambarıdır.
Siz aynı gemide olduğunuzu sanırsınız ama yanılırsınız. Aynı gemide
değilsiniz. Sizi böyle kandırıyorlar.
Bir bölümünüzü filikalara kapattılar, oralı değilsiniz. Bir
bölümünüzü ıssız adaya bıraktılar, duymadınız bile.
Siz aynı gemide değilsiniz, yanılmayın.
HHH
Yarın kurban bayramı, biliyorum. Bu yazıyı da o nedenle yazıyorum.
Geminin kurbanlarını size anıtsatmak için yazıyorum.
Ne oldu, işinden atılan yüz binlerce kamu çalışanı?
Bu bayramda, işsiz, parasız pulsuz, umutsuz ne yapıyorlar? Ne oldu,
barış istediler diye kürsülerinden atılan üniversite hocaları? Ne
yapıyorlar, ne durumdalar, merak ediyor musunuz?
Ne yapıyor hapisanelerde yatan öğrenciler? Tweet attı diye
tutuklananlar?