Millî eşofmanı giymek için geri sayıma başlamış teknik
direktöründen sonra Beşiktaş da dün Kayseri’de bitime 10 hafta kala
havluyu attı…
Aslında siyah-beyazlılar, geçen hafta evinde ilk yarısını 3-0 öne
geçtiği maçta, üstelik sezonun en kötü takımlarından Fenerbahçe’ye
puan kaptırarak zirve yarışında olamayacağını ilan etmişti. Dünkü
ise sadece malumun ilamı idi…
H H H
İki maçtır önde başlayıp maç kazanamamanın tek bir açıklaması var;
o da motivasyon kaybı…
En büyük motivasyon kaybını yaşayan isim de Şenol Güneş.
Şenol Hoca’nın hem sahaya sürdüğü kadrolarda, hem de hamlelerinde
ciddi problemler var.
1,89’luk Kravets ve 1,84’lük Umut Bulut’tan oluşan çift forvet
karşısında, 1,71’lik Medel’in stoper oynatılması tuhaflığı
gibi…
Buna rağmen şansı yaver gitti Şenol Hoca’nın. Chery’nin annesinin
hastalığı, Mensah’ın sakatlanması, Umut Bulut’un beceriksizlikleri,
Caner’in yaptığı ortanın ağları bulması gibi durumlar yaşanmasa,
Beşiktaş 1 puanı bile göremezdi.
Ortada bir hedef kaldı mı bilmiyorum ama bu motivasyonsuzlukla
geride bıraktığı 4 yıl içinde Beşiktaş’a büyük başarılar kazandıran
Şenol Güneş’in, siyah-beyazlı kulübe artık verebileceği bir şeyin
kalmadığı çok aşikârdır.
Artık, Şenol Hoca mı izin ister, yoksa Beşiktaş Yönetimi mi
teşekkür eder bilemem ama bu ayrılığın bir an önce gerçekleşmesinin
herkes için en iyisi olacağı büyük bir gerçektir.
En azından millî takımımızın 22 ve 25 Mart’ta oynayacağı Arnavutluk
ve Moldova maçlarında başında bir teknik adam görmüş oluruz.
MAÇIN ADAMI: Deniz Tunç