Mustafa Kemal tartışması yapmanın tam
zamanıdır. Cumhuriyet okurunun en hassas olduğu konuda sağlıklı
ölçü koymazsak, korkarım ki Atatürk, tacirlerin elinde sıradan
piyasa unsuruna dönecek. İslam coğrafyasının ve ötesinde dünyanın
en önemli devrimlerinden birini gerçekleştirmiş olan Mustafa Kemal,
sıradan bir ikon halini alacak. Bu çok tehlikelidir ve esasen tam
da siyasal İslamcıların istediği konumdur. İtiraz ve isyan
ediyorum.
Taner Timur Hoca, “Mustafa Kemal tarihi ileri
götürmüş bir devrimcidir. Bu yönüyle soldur” dedi. Net tarif.
Sosyalist değildi belki ama ilericiydi, soldu! Osmanlı’nın
yıkılması ardından hızla ve hayranlık duyulacak başarıyla; dil,
kültür, kadın hakları, bilimsellik, sanat alanlarında büyük
devrimler yaptı Mustafa Kemal. Anadolu’yu ileri taşıdı.
Antiemperyalist savaşın kahramanıdır!
İki Mustafa Kemal yorumu yapılabilir. Biri, bugün tüm ırkçı
partilerin yaptığı gibi Mustafa Kemal’i kaba milliyetçiliğe
indirgeyen yorumdur. Mustafa Kemal; ümmet toplumu olan Osmanlı’dan
ulus yaratmak zorundaydı. Ona tarih vermek zorundaydı, kendi dilini
konuşması için cesaretlendirmeliydi. Ümmetten millete, kuldan
yurttaşa geçmek için güven vermek zorundaydı yoksul ve cahil halka.
Burada “Türklük” vurgusu, kul olmaya boyun eğen halka yurttaşlık
bilinci kazandırmak içindir. Ben Mustafa Kemal gibi birinin kendini
ilkel biçimde tarif edeceğini sanmam. O kalıp dar gelir!
İnanıyorum ki Mustafa Kemal bir Fransız devrimcisi gibi
aydınlanmacı, eşitlikçi, adalet yanlısıydı. Ömrü yetse demokrasiyi
tesis etmek isterdi. Denedi de. Maalesef demokrasi eğitimli halk
istiyor, başaramadı. Bu isteğini açıkça Yakup
Kadri ve Falih Rıfkı’ya
söylemiştir. (Çankaya ve Atatürk kitaplarına bakılabilir.)
Niyazi B...